Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/21050 E. 2017/1623 K. 14.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/21050
KARAR NO : 2017/1623
KARAR TARİHİ : 14.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre , 5271 sayılı CMK’nın 42/1 maddesindeki “süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki yasal düzenleme karşısında, temyiz aşamasında ileri sürülen eski hale getirme talebi hakkında karar verme yetkisi temyiz mahkemesine ait olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
Sanığın dosyada bildirdiği adrese tebligatın yapıldığı 07.06.2012 tarihinde ….Tipi kapalı İnfaz Kurumunda bulunduğunun anlaşılması karşısında eski hale getirme talebinin kabulü ile temyiz süresinde kabul edilerek işin esasına geçildi,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre TCK’nın 53 ve 58. maddelerinin her suç için ayrı ayrı uygulanması gerektiğinin göz ardı edilmesinin infazda dikkate alınabileceği gözetilerek yapılan incelemede,
1-Sanığa yükletilen müştekiler … ve …’ya karşı görevi yaptırmamak için direnme ve müşteki …’ya karşı tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemini, birden fazla görevliye karşı bir suç işleme kararı kapsamında tek bir fiil ile gerçekleştirmesine karşın, TCK’nın 43/2. maddesi uygulanmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi’nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’nin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, ancak; bu aykırılıkların, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
a-Sanığın katılanlara söylediği kabul edilen”siz bana karışamazsınız, yanımdan çekilin erkekseniz beni içeri atarsınız, Kamil’in yanına koyun onunla görülecek hesabım var.” ve “siz benim kim olduğumu bilmiyorsunuz, ben cezaevinde yattım, ben size kim olduğumu göstericem, gençsiniz, Allah rahmet eylesin, üstüme bomba bağlayıp karakolda kendimi patlatıcam, bir el bombası atsam hepiniz ölürsünüz, siz artık ölüsünüz, ekip otosunda kelaynak gibi dolaşıyorsunuz, ekip otosuna bir bomba attım mı işiniz biter Allah rahmet eylesin, genç yaşta gittiniz, erkekseniz dışarıda sivilken görüşelim kozlarımızı paylaşalım” şeklindeki sözlerin bir bütün halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan tehdit suçunu oluşturması karşısında yerinde olmayan ve yetersiz gerekçe ile hakaret suçundan hüküm kurulması,
b-TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi’nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14.02.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.