Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/20580 E. 2018/15111 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/20580
KARAR NO : 2018/15111
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Gödevi yaptırmamak için direnme, hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- TCK’nın 265. maddesinde “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “seçimlik hareketli” ve “amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, ihbar üzerine olay yerine giden görevlilerin, GBT sorgulamasını yapıp, sanık …’nın arandığının tespit edilmesinden sonra sanığı almak istediklerinde, sanıkların polislere karşı geldikleri ve kol kola girerek direndikleri şeklinde kabul edilen eylemlerinde, kol kola girerek sanığın alınmasını engellemeye yönelik davranışın pasif direnme niteliğinde olduğu ve suç teşkil etmediği gözetilmeden, ayrıca sanıkların, görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olabilecek nitelikte cebir ve/veya tehdit niteliğindeki hangi davranışlarının görevlilere karşı koyma olarak değerlendirildiği temyiz denetimine olanak sağlayacak şekilde açıklanıp tartışılmadan, sanıklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Sanık …’nın müşteki …’e karşı, sanık …’nun da katılan …’a karşı gerçekleştirdiği yaralama eylemlerinin, görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan cebir kapsamında kaldığı gözetilmeden sanıklar hakkında ayrıca yaralama suçundan hükümlülük kararı verilmesi,

3- Sanıkların aşamalarda, polis memurlarınca darp edildiğini belirtmesi ve bu savunmalarını destekler nitelikteki adli raporları karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durularak, sanıklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçu yününden TCK’nın 29, hakaret suçuna ilişkin olarak da aynı Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Hakaret eylemlerinin alenen işlenmesine karşın, sanıklar hakkında TCK’nın 125/4. maddesinin tatbik edilmemesi,
5- Kabule göre de;
a- Görevi yaptırmamak için direnme eylemlerinin birden fazla görevliye karşı gerçekleştirildiğinin kabul edilmesi karşısında, sanıklar hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanmaması,
b- Sanıkların, eylemlerini birden fazla kişiyle gerçekleştirmiş olması nedeniyle cezalarında artırım yapılırken “TCK’nın 265/3. madde ve fıkrası” yerine “TCK’nın 265/2. madde ve fıkrası” ibaresinin yazılması,
c- Sanıkların aşamalarda, polis memurlarınca darp edildiğini belirtmesi ve bu savunmalarını destekler nitelikteki adli raporları karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durularak, sanıklar … ve …’nun yaralama eylemlerine ilişkin TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
d- Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanıklar …, … ve … hakkında, TCK’nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
e- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, … ve … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.