Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/1523 E. 2015/1105 K. 06.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1523
KARAR NO : 2015/1105
KARAR TARİHİ : 06.05.2015

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; trafikte yol meselesi nedeniyle çıkan tartışmada sanığın müştekiye hitaben söylediği “yol lan burası, ben buranın muhtarıyım” şeklindeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, bu sözlerin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2) Kabule göre de;
a- Hakaret suçunun alenen işlenmesi nedeniyle, verilen cezanın TCK’nın 125/4. maddesi uyarınca artırılması gerektiği gözetilmeyerek eksik ceza tayin edilmesi,
b- Sanığın savunmasının başka hakim tarafından alınması ve duruşma zaptında olumsuz bir davranışından bahsedilmemesi karşısında “duruşmadaki tutum ve davranışları” gerekçe gösterilerek CMK’nın 231. maddesinin uygulanmaması,Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşünce gibi farklı gerekçeyle hükmün BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, /05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.