YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1318
KARAR NO : 2015/1707
KARAR TARİHİ : 22.05.2015
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın hakkında daha önce kesinleşen adli para cezasının infazı için jandarma tarafından adliyeye getirildiği, koridorda bekletildiği sırada …Adliyesinde görevli müşteki Cumhuriyet Savcısı tarafından sanık kastedilerek jandarmaya ‘bunu niye getirdiniz’ diye sorulması üzerine sanığın ‘dışarıda olsaydı ben sana gösterirdim’ dediği, jandarmanın kişinin savcı olduğu uyarısı üzerine de müşteki Cumhuriyet Savcısına karşı söylediği “savcıysa savcılığını bilsin” şeklinde ve kaba ifade niteliğindeki sözlerin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Sanığın yukarıda açıklanan eyleminde müşteki Cumhuriyet Savcısına söylediği kabul edilen ‘dışarıda olsaydı ben sana gösterirdim’ sözlerinin TCK’nın 106/1-2.cümlesinde düzenlenen ve takibi şikayete bağlı olan tehdit suçunu oluşturması ve bu suçun uzlaşma kapsamında olması ile müşteki Cumhuriyet Savcısının soruşturma ve kovuşturma aşamalarında hiçbir beyanının alınmaması karşısında, CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca yöntemince uzlaşma girişiminde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/05/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.