Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/12633 E. 2016/485 K. 13.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12633
KARAR NO : 2016/485
KARAR TARİHİ : 13.01.2016

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma ya da aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunma eylemini bir kez yapmanın yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda ise, iddianamede sanığın, katılanları huzursuz ederek, evlerinin suyunu keserek, gürültü çıkartarak rahatsız ettiğinden bahisle dava açıldığı, ancak mahkemece, sadece sanığın, zaman zaman gürültü yaparak katılanların huzur ve sükununu bozduğu gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verildiği, katılanların gerek kolluk gerekse yargılama aşamasında verdikleri ifadelerinde, sanığın gürültü yapmak suretiyle huzur ve sükunlarını bozduğu şeklinde bir iddialarının olmadığı, kaldı ki bu iddianın kollukta sanık tarafından katılanlar ile ilgili olarak dile getirildiği, bunun yanında, sanık ile katılanlar arasında katılanlara ait güneş enerji sistemi su deposunun, sanığın evine sızdırması ile ilgili olarak bir anlaşmazlığın bulunduğu, bu itibarla sanığın ısrarla ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile katılanların suyunu kestiğine dair bir delilin bulunmadığı anlaşıldığından, yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.