Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/11475 E. 2015/10834 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11475
KARAR NO : 2015/10834
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 5 – 2013/272849
MAHKEMESİ : İskenderun 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2012/444 (E) ve 2013/255 (K)
SUÇ : Hakaret

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Öte yandan kendilerine belirli idari yetkiler verilmiş görevlilerin, sözlerine ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği AİHM içtihatlarında kabul edilmektedir. AİHM, kamu görevlilerine karşı yapılmış hakaret içerikli ifadelerle ilgili bir başvuruda, başvuruya konu sözlerin, kamuoyunun söz konusu görevlinin performansına duyduğu güveni ortadan kaldırmaya yönelik gerçek bir tehlike meydana getirip getirmediğini incelemektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın tutuklu olarak bulunduğu cezaevinden ifadesi alınmak üzere getirildiği adliye koridorunda beklediği sırada yanından hızlı bir şekilde geçen bayan zabit katibine “yavaş” diye bağırmasının ardından görevli jandarma erinin bu tür hareketlerine devam etmesi halinde hakkında tutanak tutacağını söylediği ve durumu komutanına bildirdiği, komutanın gelip uyarması ve tutanak düzenlenmesine sinirlenen sanığın “tut lan tutanağı, tutanağı tuttun da rahatladın mı? eline ne geçti” şeklindeki sözlerinin, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- Gerekçeli karar başlığında, 31.05.2012 olan suç tarihinin 01.05.2012 olarak yanlış gösterilmesi suretiyle, CMK’nın 232/2. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık K.. A..’ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.