Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/11462 E. 2015/10888 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11462
KARAR NO : 2015/10888
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2013/375235
MAHKEMESİ : Antalya(Kapatılan) 9. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2012/372 (E) ve 2013/237 (K)
SUÇ : Hakaret

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Sanığın, suç tarihinde, yargılandığı davada hakkında mahkumiyet hükmü kurulması üzerine mahkemesine verdiği temyiz dilekçesinde “bunların saçmalığına bir son verin,bu yargı U.. A.., İ.. Ç..,Özden Saldıran’ın yani üstünlerin hukukumu yoksa hukukun üstünlüğümüdür….mahkeme başkanı ileride suç işlemeyeceğime dair kanı oluşmadığını söylemiş,.. ben böyle iğrenç bir kelime duymadım,…. tek ricam bu rezalet karara dur demeniz” şeklindeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın katılana yönelttiği sözlerin, katılan ve müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında öncesinde katılana hakaret ettiği ve ikinci eyleminin ayrı bir suç oluşturmadığı gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına dair kararı verilmesi,

2-Sanık hakkında, 23.03.2012 tarihinde vermiş olduğu temyiz dilekçesinde hakim olan katılan İ.. Ç..’e hakaret ettiği iddiasıyla 17.05.2012 tarihinde düzenlenen iddianame ile yapılan yargılamada, Antalya 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/487 Esas sayılı dosyası ile mahkumiyet kararı verildiği ve kararın temyiz incelemesi için Yargıtayda olduğu, sanığın 20.02.2012 tarihli temyiz dilekçesinde de katılana hakaret ettiği iddiasıyla 17.04.2012 tarihinde temyiz incelememize konu davanın açıldığı, ikinci eylemin suç tarihinin, ilk iddianame tarihinden önce olması nedeniyle hukuki kesintinin oluşmadığı, önceki ceza miktarı üzerinden, mağdur çokluğunun yanında, TCK’nın 43/1. maddesinde, eylem çokluğunu düzenleyen “zincirleme suç” hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yerinde görülmeyen gerekçeyle ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi,
3- Kabule göre; Aynı eylemden dolayı aynı sanık hakkında dava açıldığının kabul edilmesi halinde ise CMK 223/7. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve katılan İ.. Ç..’in temyiz nedenleri kısmen yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,e, 11/11/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.