Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/1057 E. 2015/550 K. 22.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1057
KARAR NO : 2015/550
KARAR TARİHİ : 22.04.2015

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup; zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; .. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/209 esas sayılı dava dosyasında sanık sıfatıyla yargılanan sanığın, 26.03.2010 tarihli duruşmada mahkeme heyetine yönelik söylediği “…burası Mahkeme mi bu nasıl Mahkeme, gelsin herkes iftira atsın,… böyle gayri ciddi yargılama olur mu…, …basiretiniz mi bağlandı, sorulacak bu kadar haysiyet cellatlığı tarihte emsali görülmemiş bir zulüm hem de hukuk adına göstermelik bir hukuk kitabına uydurarak entrikalarla sayın başkanım…,” şeklindeki sözlerinin, yargı otoritesini sarsma veya tarafsızlığını bertaraf etme ya da muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide etme kastıyla söylenmeyip, mahkeme heyetinin tarafsız olmadığına dair düşüncesini ifade etme amaçlı olduğu ve TCK’nın 128. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı ve yine sanığın “yarın sizler de benim gibi hücrelerde olacaksınız, bu dosya kapanmayacak, bu işin gerçekleri çıkacak…Türk Devleti intikamcı bir devlettir, hakimin kanını alır misliyle alır…, peki soruyorum o zaman bu emniyet müdürlerini kim kurtaracak, bu savcıları bu hakimleri kim kurtaracak, nasıl sokağa çıkacaklar, bu dava yüzünden ölenler oldu, intihar edenler oldu, namusuna iftira edilenler oldu, şerefi için kafasına ateş edenler oldu, yav hiç mi korku yok hadi Allah’tan korkmuyorsunuz yarın benden bunun hesabını sorarlar diye hiç mi korkmuyorsunuz…” demesi biçimindeki eyleminde, kastının ileride gerçekleşme olasılığı bulunan zararın bildirilmesine yönelik olduğu ve tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, hakaret ve tehdit suçlarından beraati yerine kanuni olmayan gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.04.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.