Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2021/474 E. 2021/2229 K. 03.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/474
KARAR NO : 2021/2229
KARAR TARİHİ : 03.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
– KARAR-
Davacı vekili; davalı …’den alacaklı olduğunu, davalı borçlunun borcunu ödememek maksadı ile adına kayıtlı gayrımenkullerini akrabalarına devrettiğinin öğrenildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline veya BK 19 a göre değerlendirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacının elinde aciz belgesi bulunmadığını, davacının kendisi adına Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2010/17264 sayılı dosya ile de takibe geçtiğini, takibin iptali talepli açılan davanın kabul edildiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre, tasarrufun iptali talebinde bulunulabilmesi için öncelikle iptali talebinde bulunulan tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleşmesinin gerektiği, dava dilekçesinden anlaşıldığına göre, davalıdan borç ikrarını içeren bir adet senet alındığı, dava dilekçesinde hangi icra dosyasındaki alacağın takipsiz bırakılması için davalı tarafından tasarrufun yapıldığı açıklanmadığı, deliller bölümünde gösterilen dosya getirtilememiş ise de, cevap dilekçesinde belirtilen 31.İcra Müdürlüğü’nün 2010/17264 sayılı dosyasından davaya konu
edilen senedin 04.08.2009 keşide tarihli, 600.000,00 TL
bedelli, alacaklısı …, borçlusu … olan bono olduğu, borcun 04.08.2009 tarihinde doğduğu, getirtilen tapu kayıtlarından Ankara Keçiören, İncirli Mahallesi’nde kain 30968 ada, 43 parsel sayılı anataşınmazın 13 nolu bağımsız bölümünün davalı … tarafından 10.07.2002 tarihinde iktisap edildiği ve 27.03.2006 tarihinde satıldığı, aynı ilçe, aynı mahallede bulunan 30006 ada, 6 parsel sayılı anataşınmazın 6 nolu bağımsız bölümünün davalı … tarafından 02.02.2010 tarihinde satıldığı, böylece her iki tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleştiğinin ortaya çıktığı, dava açılması için gereken şartın gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı …’den alacaklı olduğunu, davalı aleyhine icra takibi yapıldığını beyan etmiş, delil listesinde Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2008/ 15381 sayılı icra dosyası bildirilmiş ancak dava dilekçesinde Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2010/17264 sayılı dosyasından bahsetmemiş dava sırasındaki beyanlarında davalıdan 04.08.2009 düzenleme tarihli 600.000 TL bedelli senet aldığını ifade etmiş bahsi geçen senet ile ilgili takibin de Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2010/17264 sayılı dosyası olduğu, dava dilekçesinde delil kısmında bildirilen Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2008/ 15381 sayılı dosyası incelendiğinde ise takibin dayanağının 22.11.2007 tanzim 20.10.2008 vadeli 75.000 TL bedelli senet olduğu, anlaşılmıştır.
Mahkemece davanın hukuki nitelendirmesi İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilmiş olmasına Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2008/ 15381 sayılı icra dosyasından davalı borçlu aleyhine düzenlenmiş aciz vesikası bulunmadığı gibi, İİK 105 kapsamında da düzenlenmiş haciz tutanağının da bulunmamasına göre davanın aciz vesikası yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece verilen karar sonucu itibari ile doğru görüldüğünden davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 38,15 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.