Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2020/565 E. 2020/5816 K. 19.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/565
KARAR NO : 2020/5816
KARAR TARİHİ : 19.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davalı … aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 20/10/2009 tarihinde sürücü … idaresindeki traktörün tek taraflı gerçekleştirdiği trafik kazasında …’un yaralandığını ve hastahanede tedavi gördüğünü, traktörün Karayolları Trafik Kanunu gereğince yapılması zorunlu trafik sigortası bulunmadığından hastane tedavi giderlerinin Sağlık Bakanlığına müvekkili … tarafından 04/10/2010, 16/04/2010 ve 04/10/2010 tarihli faturalar bedeli olarak toplam 12.454,42 TL ödendiğini, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. maddesi uyarınca zarara yol açan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmaması nedeniyle yaptığı ödemeler için … Sigortası hesabına zarara neden olanlara (aracı işletene, sürücüsüne ve diğer sorumlulara) rücu etme hakkı tanındığını, kazada tam kusurlu olarak sorumlu olanların davalı sürücü … ve kaza tarihinde araç maliki … ölü olduğundan tek mirasçısı … olduğunu, bu nedenle kazadan sorumlu olanlar için … hakkında … İcra Müdürlüğünün 2011/108, … hakkında 2011/235 sayılı dosyaları ile ilamsız icra takibi yapıldığını, icra dosyalarına borçluların yasal sürede borca ve yetkiye itiraz etmesi nedeniyle icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalıların yetkiye ve borca itirazında haksız olduğunu belirterek … İcra Müdürlüğünün 2011/108, 2011/325 sayılı icra dosyalarına olan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili …’un SGK’dan emekli olduğunu, SGK Genel Sağlık Sigortası Kanun ve Yönetmeliğine göre çalışanlar ile çalışanların eşi ve çocukları her türlü tedavi hizmetlerinden yararlanmakta olduklarını, kazada müvekkili …’un yaralandığını ve tedavi gördüğünü, ilgili yasa gereğince bir kişinin yaralanmasına taksirli davranışı ile sebebiyet veren 3. kişilere rücu edilebileceğini, fakat söz konusu 3. kişi olmayıp mağdurun eşi veya çocukları ise bu kişilere rücu edilemeyeceğinin belirtildiğini, bu durumun 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi ile 506 sayılı Kanunun rücu ile ilgili maddelerine ve Anayasanın Sosyal Devlet ve Sosyal Güvenlik ilkelerine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, ilgili kanunların özünün sosyal güvenceye sahip olanların sağlık giderlerinin SGK tarafından karşılanması olup uygulamanın da bu yönde olduğunu, bu sebeple ortada tahsil edilecek bir tedavi gideri var ise Sağlık Bakanlığı’nın 2006/125 nolu genelgesi gereğince bunun SGK’dan talep ve tahsili gerektiğini belirterek davanın reddine ve davacının alacağın % 40’ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, 11/10/2011 havale tarihli dilekçesinde 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi ile 506 sayılı Kanunun rücu ile ilgili maddeleri ve Sağlık Bakanlığının 2006/125 nolu Genelgesi gereğince davanın Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına ihbarını talep etmiştir.
İhbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, 08.02.2012 tarihli dilekçesinde, 6111 sayılı Kanunun detaylarının ortaya konulduğu 27.08.2011 tarihli Trafik Kazaları Nedeniyle Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in Geçici 1. maddesinde kanunun yayımı tarihinden önce meydana gelen trafik kazalarından kaynaklanan ve anılan tarih itibariyle ödenmemiş tüm tedavi giderleri bedellerinin kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında Kurumca ödeneceği, bu tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle ilgili sigorta şirketlerinden ve Güvence Hesabından tahsil edilen tutarlar bakımından ilgili sigorta şirketlerine ve Güvence Hesabına herhangi bir ödeme yapılmayacağının belirtildiğini, söz konusu düzenleme gereği davaya konu trafik kazası nedeniyle yapılan tedavi giderlerinin 25.02.2011 tarihinden önce sigorta şirketince karşılanmışsa bu tedavi giderlerinin sigorta şirketine iadesinin ilgili yönetmelik gereği mümkün olmadığını belirtmiştir.
Mahkemece, ilgili bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı … hakkında açılan davanın kabulüne, Çavdır İcra Müdürlüğünün 2011/235 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı … hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, Çavdır İcra Müdürlüğünün 2011/108 sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 9.963,54 TL toplam alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 638,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 19/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.