Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2020/515 E. 2020/4773 K. 13.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/515
KARAR NO : 2020/4773
KARAR TARİHİ : 13.07.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün davacı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, murisin yolcusu olduğu tescilsiz motorsikletin kusurlu olarak karıştığı iki taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, murisin müvekkillerinin eşi ve babaları olduğunu, davalının yaptığı ödemenin yetersiz olduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılar …, … ve … için 1.000’er TL, … için 500 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nun 111. maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilir. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir.
Mahkemece davacı tarafın murisinin bulunduğu motor bisikletin silindir hacminin 50 cc’den büyük olduğuna dair delil ibraz edemediği, vasıtanın trafik sigortası yaptırması zorunluluğunun bulunduğunu ve davalının sorumluluğunu ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar redde dair karar bu şekilde gerekçelendirilmiş ise de; davalı … davacı tarafa 5.4.2011 tarihinde ödeme yapmış ve davacı taraf davalıyı kesin ve dönüşümsüz ibra etmiş, işbu dava ödemenin yetersiz olduğu gerekçesiyle 15.7.2013 tarihinde açılmıştır. Bu durumda mahkemece davanın 2918 sayılı KTK’nun 111. maddesi uyarınca 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de sonuç itibariyle verilen red kararı hukuka uygundur. Bu nedenle sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK.nun 438/9 maddesi uyarınca değişik bu gerekçeyle değiştirilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle kararın 6100 sayılı HMK’nın 370/4. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 13/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.