YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4050
KARAR NO : 2020/7264
KARAR TARİHİ : 18.11.2020
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
-K A R A R-
6100 sayılı HMK’nun 22/7/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7251 sayılı Yasanın 29. maddesi ile değişik “Feragat ve Kabulün Zamanı” başlıklı 310. maddesinde;
“MADDE 310- (1) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
(2)(Ek:22/7/2020-7251/29 md.) Feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir.
(3)(Ek:22/7/2020-7251/29 md.) Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.” hükümleri yer almaktadır.
Diğer yönden HMK’nun 366. maddesi yollamasıyla temyiz kanun yolunda da kıyas yoluyla uygulanan 349. maddesinde ise; kanun yoluna başvuru hakkından, başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosyanın bölge adliye mahkemesine (Yargıtay’a) gönderilmeyerek kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verileceği, dosya bölge adliye mahkemesine (Yargıtay’a) gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvurunun feragat nedeniyle reddolunacağı hükme bağlanmaktadır.
Anılan hükümler ışığında incelenen dosyada, İtiraz Hakem Heyeti kararı ile ilgili olarak taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliyesi 9. Hukuk Dairesinin 02.07.2020 tarih ve 2018/1041 E., 2020/926 K. sayılı ilamı ile karar temyiz incelemesine tabii olduğundan,
dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesi için geri çevrilmesine karar verildiği, bilahare davacılar …,… Köylü vekilinin 11.08.2020 tarihinde sunduğu dilekçede; Sigorta Tahkim Komisyonunun 31/01/2018 tarih ve 2018/İHK-737 sayılı kararına ilişkin istinaf ve temyiz haklarından feragat ettiklerini, karşı taraf Allianz Sigorta A.Ş. vekilinin ise; ilk derece mahkemesine hitaben yazdığı aynı tarihli dilekçede; davacı tarafın davadan feragat ettiğini, taraflarının da temyiz başvurularından feragat ettiklerini beyan ettiği, taraf vekillerinin sunulan vekaletnamelerde kanun yollarından feragate yetkilerinin bulunduğu ancak; davacı tarafla sulhen anlaştıklarını, sulhen anlaşılan tutarın davacılara ödendiğini beyan eden davalı vekilince bahsolunan sulh anlaşması, davacıların feragat beyanı ve ödeme belgesinin sunulmamış olduğu, İlk Derece Mahkemesince 29.09.2020 tarihinde dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderildiği görülmüş olup, bu durumda Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince; davalı vekilinden dilekçesinde bahsettiği ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşması süre verilmek suretiyle istenerek, davacıların davadan feragat ettiklerinin belirlenmesi halinde, HMK’nın 310/3. maddesi uyarınca feragat veya kabul hususunda ek karar verilmesi, davalı vekilince verilen sürede söz konusu belgelerin sunulmaması halinde ise, tarafların temyiz kanun yolundan feragat beyanlarına göre inceleme yapılmak ve bir karar verilmesi için Dairemize gönderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 18/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.