Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2020/3978 E. 2020/7715 K. 26.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3978
KARAR NO : 2020/7715
KARAR TARİHİ : 26.11.2020

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkillerinin murisi …,… Şubesinden konut kredisi kullandığını ve muris adına davalı tarafından Konut Kredisi Grup Hayat Sigortası yapıldığını, müvekkillerinin murisinin 20.05.2015 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerince 35.597,19 TL kredi borcunun dava dışı bankaya ödendiğini, davalı tarafından başvuruya rağmen ölüm tazminatının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 46.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bu bedelin 1.000,00 TL’sine 18/02/2016 tarihinden itibaren, 45.000,00 TL’sine ıslah tarihi olan 04/12/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, tüketici kredisi nedeni ile hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, muris … tarafından 10 yıl geri ödemeli konut kresi kullanıldığı, krediye bağlı … numaralı hayat sigorta poliçesi düzenlendiği, poliçenin başlangıç tarihinin 20.02.2013, bitiş tarihi ise süresiz olduğu, murislerinin 20.05.2015 tarihinde vefat etmesi nedeniyle süresiz olan poliçenin teminat limiti olarak belirtilen 46.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmektedir.
Davalı tarafından dosyaya sunulan … sertifika nolu poliçenin sigortalısı olarak davacıların murisi … ’in olduğu, başlangıç tarihinin 20.02.2013, bitiş tarihinin 20.02.2014 olduğu, teminat limitinin ise 46.000,00 TL olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 25.08.2017 tarihli yazılı cevabında … numaralı poliçenin başlangıç tarihinin 20.02.2013, bitiş tarihinin ise süresiz olduğu, poliçe durumunda ise yürürlükte olmadığı belirtilmiştir.
Eldeki davada uyuşmazlık konusu krediye bağlı hayat sigortasının bitiş tarihidir. Mahkemece, uyuşmazlık konusunda yeterli araştırma yapılmamıştır. Buna göre, poliçe primlerinin ödendiği hesap dökümleri, … numaralı hayat sigortası poliçesinin aslı ile davalı sigorta şirketinin defterleri, yine banka kayıtları getirtildikten sonra üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması,kredi süresinin 10 yıl olduğu da göz önünde bulundurularak, hayat sigortası poliçesinin 1 yıl mı yoksa süresiz mi olduğu belirlendikten sonra, tüm deliller ile Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği hükümleri de değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre; TTK’nın 1420. maddesi hükmüne göre; “Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler 2 yılda müruuzamana uğrar.
Bu durumda davacının ıslah dilekçesi ile talebini artırdığı alacak miktarı yönünden, davalının zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. Mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmemiş, hükmün gerekçesinde de bu hususa değinilmemiş olması doğru görülmemiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 26/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.