Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2020/2311 E. 2021/2169 K. 03.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2311
KARAR NO : 2021/2169
KARAR TARİHİ : 03.03.2021

Davacı … ile davalılar …, … Turizm Tic. Ltd. Şti., … ve … mirasçıları (kendi adına asaleten …’a velayeten … ve …) arasındaki dava hakkında Aydın 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26/06/2015 gün ve 2011/371 Esas, 2015/864 Karar sayılı hükmün Dairenin 13/11/2017 gün ve 2015/13908 Esas, 2017/10407 K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili ve davalı … tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, … İlköğretim Okulunca düzenlenen … gezisi sırasında meydana gelen kazada 34 kişinin öldüğünü, 30 kişinin yaralandığını, davalı tarafa ait aracın işleteni, sürücüsü ve aracı kendi adına çalıştıran şirketin kusurlu ve sorumlu olduklarını, davalı …’un okul müdürü olup basiretli bir amir gibi davranmaması, denetim, kontrol görevlerini tam olarak yapmaması sebebiyle kusurlu ve sorumlu bulunduğunu, kazada yaşamını yitiren dava dışı … mirasçıları tarafından müvekkili aleyhine İzmir 2.İdare Mahkemesinde açılan tazminat davasında verilen hükmün kesinleştiğini, icra müdürlüğüne 86.756,99 TL ödendiğini belirterek şimdilik bu meblağın ödeme tarihinden işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Tur. Tic. Ltd. Şti yetkilisi, şirketin işleten sıfatının olmadığını, kusuru kabul etmediğini ve davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, olayda kusur ve sorumluluğunun olmadığını, bütün hazırlıkların valilik kararıyla, şahsının kontrolünde yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, aracın kendi adına trafikte kayıtlı olduğunu, … Tur. Tic. Ltd. Şti adına çalıştırıldığını, sürücü … da şirket ortaklarından olduğunu sigorta şirketlerinin hak sahiplerine ödeme yaptığını savunmuştur.
Davalılar …, … ve … davanın reddini isteyerek, Aydın 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/541 sayılı dosyasından mirasın reddi kararı sunmuşlardır.
Mahkemece, davalı … yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalılar …, … ve … yönünden açılan davanın mirasın reddi nedeniyle pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine; rücuen tazminat talebinin kısmen kabulü ile 84.390,00 TL rücuen tazminatın davalı … Ltd Şti yönünden tamamının 15/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalı … yönünden ise yukarıdaki tazminattan 21.097,50 TL’lik rücuen tazminat kısmının 15/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 13/11/2017 gün ve 2015/13908 Esas, 2017/10407 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, bu kez davacı vekili ve davalı … tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Somut olayda, gerekçeli kararın davalı …’un tebliğ tarihindeki mernis adresi yerine birlikte yaşamadığı oğlunun adresine tebliğ edildiği görülmekle, gerekçeli kararın davalı …’a usulüne uygun olarak tebliğ edildiği söylenemeyecektir.
Anılan bu husus, karar düzeltme isteği üzerine, yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin değinilen yön itibariyle (6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 13/11/2017 gün ve 2015/13908 Esas, 2017/10407 Karar sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
Bu durumda, temyiz incelemesine esas olmak üzere;
Gerekçeli kararın davalı …’a tebliğ için çıkarılan davetiyenin usulüne uygun olmadan tebliğ edildiği anlaşılmakla davalı …’a yeniden gerekçeli kararın tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, kararı temyiz etmesi halinde hükmedilen karar ve ilam harcının dörtte biri oranında nisbi temyiz harcı alınması için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.