Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2020/2081 E. 2021/2149 K. 03.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2081
KARAR NO : 2021/2149
KARAR TARİHİ : 03.03.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi ve desteği olan …’ın da içerisinde bulunduğu ticari minübüsün 18/11/2012 tarihinde kaza geçirdiğini, bu kazada …’ın ağır şekilde yaralandığını ve 03/04/2013 tarihinde yaşamını yitirdiğini, müvekkillerinin desteklerini yitirdiklerini beyanla, 6.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre 130.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucunda yerel Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair karar davacılar vekilinin temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 13.12.2018 tarihili ve 2016/2953, 2018/1223 E/K sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı tarafın manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; davacı eş … için 15.000,00 TL,çocuk … ve anne … için 13.000,00 er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı
…’den tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmiş hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, bozma ilamı öncesinde yerel Mahkemece verilen kararda davacılar lehine maddi tazminata hükmolunmuş olup, karar davacılar vekilince manevi tazminat hükümleri yönünden temyiz edildiğinden, temyize getirilmeyen maddi tazminat hükümleri kesinleşmekle, temyize konu kararda bu hükümler yönünden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken,bu yönün hüküm fıkrasında yer almamış olmasının bozma nedeni yapılmayıp, bu hususta eleştiri yapılmakla yetinilmesine göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacı taraf, dava konusu kaza sonucu yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle toplamda 130.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; Mahkemece, Dairemizin bu husustaki bozma hükmüne uyulmasına karar verilerek, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. (BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.Zarar görenin zenginleşmemesi,zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar ,mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir.
Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yerel Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verilmek suretiyle her ne kadar; davacılar için kararda yazılı miktarlarda manevi tazminata hükmedilmiş ise de,oluş şekli, özellikle davacıların desteğinin kaza sırasında yolcu oluşu ve ölüm tarihindeki yaşı göz önüne alındığında hükmolunan miktarlar bir miktar düşük değerlendirilmiştir.
O halde Mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların desteğinin ölümü nedeniyle duydukları acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ölen desteğin yaşı, kazada kusurunun bulunmayışı, oluşan zararın ağırlığı hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE;(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 03/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.