Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2020/2047 E. 2021/2309 K. 04.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2047
KARAR NO : 2021/2309
KARAR TARİHİ : 04.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar … ile … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 08.09.2010 günü sürücüsü … olan araçla karşı aracın karıştığı maddi hasarlı ve yaralamalı kaza meydana geldiğini, kaza neticesinde L 1 burst kemik kırığından ötürü müvekkilinde %13 maluliyet oluştuğunu, maluliyet nedeniyle müvekkile efor kaybı tazminatı ödenmesi gerektiğini, kaza ile ilgili olarak … aleyhine manevi tazminat istemli olarak Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/459 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dava sonunda bir kısım manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verildiğini, manevi tazminat davası yargılamasında kazaya dair kusur raporu ve müvekkilin maluliyet oranına dair bilirkişi raporu alındığını, kusur raporuna göre müvekkilinin %35 oranında kusurlu iken davalı yanın %65 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 02.04.2013 tarihli raporu ile müvekkilin vücut çalışma gücünü %13 oranında kaybettiğinin tespit olunduğunu, bu nedenlerle davalarının kabulüne, 1.000,00 TL belirsiz maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak taraflarına verilmesini talep etmiştir.
Davalı …; davacı … ile hem Ankara’da hemde Çankırı’daki işbu dava ile ilgili tazminat konusunda anlaştıklarını tutanağı da bizzat davacı vekili Av. … düzenlediğini, parayı ödediklerini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. Vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, açılan davanın kabulü ile 56.120,52 TL’nin davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 08.09.2010 tarihinden itibaren, davalı … şirketi yönünden zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi teminat limiti dahilinde kalmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı … ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir. Daire’nin 13.12.2018 gün ve 2016/2164E.-2018/12221K. Sayılı ilamında özetle; “…Davacının, ibraname içeriğine göre davalılar … ile …’dan hiçbir alacağı kalmadığını, beyan ve tasdik ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece, söz konusu ibranamenin geçerliliği tartışılmadan ve bu surette davalıların sorumluluğunun sona erip ermediği değerlendirilmeden, ödenen miktarın güncellenerek tazminat miktarından indirilip bakiye miktara karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile hüküm bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamına göre, davalı … tarafında davaya konu ibraname ile ödenen 8.000,00 TL ile maluliyet nedeni ile ödenmesi gereken 65.164,51 TL arasında fahiş fark bulunduğu ve bu yüzden ibraname olduğu iddia edilen belgenin makbuz hükmünde olduğu değerlendirilerek,açılan davanın kabulüne ve maluliyet nedeni ile ödenmesi gereken 65.164,51 TL’den ödenen 8.000,00 TL’nin işlemiş faizi ile mahsubu neticesinde bakiye 56.120,52 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalılar … ile … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davanın 15/01/2014 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında 01/02/2014 tarihinde ibraname düzenlendiği, 8.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davalılar … ve …
tarafından yapılan ödemenin tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin yasal faizi hesaplanıp güncelleştirilerek hesaplanan maddi tazminattan mahsup edilmiştir.
Yargılama sırasında davalılar … ve … tarafından davacıya ödeme yapıldığı, aralarında “TUTANAKTIR” başlıklı belge düzenlendiği ve davacının adı geçen davalılar yönünden davadan feragat ettiği anlaşılmaktadır. Davalı sürücü ve malik yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile davalı … ile davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … ve …’ya geri verilmesine 04/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.