Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2020/1654 E. 2021/2259 K. 04.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1654
KARAR NO : 2021/2259
KARAR TARİHİ : 04.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin meydana gelen kazada öldüğünü açıklayıp 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, bozma ilamına, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile davacı … için 149.098,00 TL maddi tazminatın, davacı küçük … için 36.074,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … AŞ vekili ile davalı … vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı … Hesabının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede,
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, Dairemizin içtihatları ve HGK’nin 1.10.2019 tarihli, 2017/17-2038 E, 2019/979 K sayılı kararı gereğince
evlenme ihtimali oranları belirlenirken destek alacaklısı eşin rapor tarihindeki yaşına göre hesaplama yapılmış olmasında bir isabetsizlik olmamasına, her ne kadar tazminat hesabında bakiye ömürlerin tespitinde TRH 2010 tablosu kullanılacak ise de temyiz edenin aleyhine bozma (ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK’nin 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği de dikkate alındığında) yapılamayacak olmasına göre, davalı … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … AŞ’nin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede
2-Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin meydana gelen kazada öldüğünü, desteğin sürücüsü olduğu motosikletin geçerli trafik poliçesi olmadığından davalı … Hesabının ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğunu, diğer davalı … AŞ’nin ise kazaya karışan karşı aracın trafik sigortacısı olduğunu ve sigortalı aracın sürücüsünün de kusuru bulunduğundan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu açıklayıp her iki davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı … AŞ vekili, müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, desteğin tam kusurlu olduğundan müvekkilinin zarardan sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Kolluk tarafından tutulan tutanakta kazanın, 14.11.2013 tarihinde, desteğin idaresindeki motosiklet ile kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen kavşaktan geçmek istediği sırada yeşil ışıkta geçiş yapan … plakalı araç ile çarpışması şeklinde meydana geldiği tespit edilmiştir.
Dosya kapsamındaki poliçeden, kazaya karışan … plakalı aracın, davalı … AŞ nezdinde 03.12.2012 başlangıç, 02.12.2013 bitiş tarihli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmaktadır.
Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara
uğramasına neden olması halinde o aracı işleten, zarara uğrayan 3. kişilere karşı tehlike sorumluluğu esasına göre, araç sürücüsü de haksız fiil sorumluluğu esasına sorumludur. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ise; o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortasıdır.
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Mahkemece, desteğin ve kazaya karışan karşı aracın sürücüsünün kusur durumlarına ilişkin her hangi bir inceleme veya tespite yer verilmemiştir. Ancak; kaza tarihi dikkate alındığında, her ne kadar desteğin kusuru davacılara yansıtılamayacak ise de, kazaya karışan karşı aracın tamamen kusursuz olması halinde zarar ile davalı … AŞ’nin sorumluluğu arasındaki illiyet bağı kesileceğinden ve davalı … AŞ’nin sorumluluğu yoluna gidilemeyeceğinden davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün de meydana gelen kazada kusurlu olup olmadığı, sorumluluğun tespitinde önem arz etmektedir.
Buna göre mahkemece yapılacak iş, desteğin ve davalı … AŞ’ye sigortalı araç sürücüsünün medyana gelen kazadaki kusur durumlarının tespiti ile; davalı … AŞ’ye sigortalı aracın sürücüsünün de meydana gelen kazada kusurunun bulunması halinde, davacıların uğradığı zarar tek bir olaydan kaynaklandığından 2918 sayılı KTK’nin 88. ve BK’nin 50. maddesi uyarınca haksız fiile karışanların her biri zarardan müteselsilen sorumlu olduğu ve davacıların 3. kişi olup desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacak olması, kusur durumunun davalılar arasında iç ilişkide olduğu
gözetildiğinde yazılı olduğu gibi, aksi takdirde; yani desteğin tamamen kusurlu olduğu, … AŞ’ye sigortalı araç sürücüsünün hiç kusurunun bulunmaması halinde; kaza ile davalı … AŞ’nin sorumluluğu arasında uygun illiyet bağının ortadan kalkmış olacağından davalı … AŞ yönünden davanın reddine karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün … A.Ş. yararına BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 9.486,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’ndan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … A.Ş.’ye geri verilmesine 04/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.