YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/745
KARAR NO : 2020/7620
KARAR TARİHİ : 25.11.2020
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının aracına tam kusurlu olarak çarparak hasar verdiğini, davalının aynı zamanda davacının kasko sigortacısı sıfatının da bulunduğunu, bu davayı davalının zarara neden olan aracın trafik sigortacısı sıfatı ile açtıklarını, davalının davacının aracının zararından sorumlu olduğunu ileri sürerek hasar ve değer kaybı tutarı olarak şimdilik 15.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 28/07/2015 tarihli dilekçe ile talebini (limit kadar) 26.800,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; hasar ihbarının kasko poliçesi üzerinden yapıldığını, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, dava dışı firmanın rehin hakkı sahibi olduğunu, davalının sorumluluğunun gerçek zarar üzerinden kusur esasına göre bilirkişi tarafından belirlenebileceğini, aracın daha önceden iki kazası olduğunu, tazminat isteminin fahiş bulunduğunu, değer kaybı ile tespit masraflarının teminat kapsamında olmadığını ve dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Dosya içerisinde yer alan eksper raporunda araçta 21.780,78 TL hasar oluştuğu, aracın kazasız 2.el değerinin
43.000,00 TL olduğu, ancak daha önceden karışmış olduğu kazalar nedeniyle 36.000,00-37.000,00 TL olarak belirlendiği görülmekle, mahkemece aldırılan 24/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda araçta 29.000,00 TL hasar oluştuğu ve kazasız 2. el piyasa değerinin 45.000,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda belirlenen hasar tutarı ile değer kaybı zarar tutarının davalının sorumlu olduğu poliçede yazılı limitin üzerinde bulunduğu belirlenmekle davanın kabulü ile (limitle sınırlı) 26.800,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 04/04/2016 gün ve 2015/16974 Esas 2016/4215 karar sayılı ilamı ile “aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik değilse, piyasa koşullarına göre kazadan önceki 2.el piyasa rayiç bedelinin ve kazadan sonraki hurda (sovtaj) değerinin belirlenmesi, belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle davacının gerçek zararının tespiti yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir ek rapor alınması gerektiği; yine kabule göre, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının yeniden hesaplanması gerektiği” gerekçeleriyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılamada alınan 17.04.2017 tarihli ek raporda, hasar bedelinin 29.000,00 TL olduğu, aracın tamirinin ekonomik olmadığı, hasardan önceki rayiç değerinin 45.000,00 TL ve hasarlı haldeki değerinin ise 20.000,00 TL ve buna göre hasarın 25.000,00 TL olduğu belirtilmiş, Ankara Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 11/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa değerinin 40.000,00 TL, sovtaj değerinin 23.000,00 TL ve buna göre zarar miktarının 17.000,00 TL olduğu belirlenmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, 11/05/2018 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü ile 17.000,00 TL hasar bedeline ilişkin maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal
faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ekspertiz raporu ile yargılama sırasında (bozma ilamı öncesi ve sonrası) aldırılan bilirkişi raporları arasında aracın kazadan önceki piyasa rayiç değeri ve sovtaj değeri konusunda çelişki bulunmaktadır. Bu durumda Mahkemece, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek ve ayrıca içlerinde sigorta hukukçusu olan 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan (davalı lehine kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla) gerçek zararın hesaplanması yönünde denetime elverişli, ayrıntılı, çelişkiyi giderici gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.