Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/711 E. 2020/1195 K. 11.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/711
KARAR NO : 2020/1195
KARAR TARİHİ : 11.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 22.03.2009 tarihinde davacıya trafik sigortalı davalının işleteni olduğu aracın ehliyetsiz sürücü idaresindeyken karıştığı tek taraflı trafik kazasında yaralanan hak sahibine kesinleşmiş mahkeme ilamınının icraya konması ile 200.284.00 TL ödeme yaptığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu beyanla itirazın iptaline karar verilmesini ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün 2011/4369 sayılı takip dosyasına davalı … tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu asıl alacak olan 200.284,00 TL’nin %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davacının üçüncü kişiye ödediği tazminatın, sigortalısından ehliyetsizlik nedeniyle rücuen tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Eldeki dosyada davacı … vekili, davalıya ait aracın yetersiz sürücü belgeli olarak kullanıldığı sırada kazanın meydana geldiğini, zarar görene kesinleşmiş mahkeme ilamı ile ödeme yaptığını, davalının alacağın tahsili için yapılan takie itirazının haksız olduğunu beyanla itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi Genel Şartlarının (tazminatın azaltılması ve kaldırılması sonucunu doğuran haller) başlıklı B.4.c maddesinde tazminatı gerektiren olayın, aracın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetname haiz olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda vukua gelmiş ise sigortacının bu hususu zarar görenlere karşı ileri süremeyeceği ve fakat ödemede bulunduktan sonra tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Poliçede yer alan bu şart esasen Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesi düzenlemesinin poliçeye aksettirilmiş bir hükmüdür. Sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarı, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir.
Somut olayda; mahkemece davalı işletenin taraf olmadığı, dava dışı hak sahibi ve davacının taraf olduğu mahkeme ilamı ile belirlenen zarara göre tazminata hükmedilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Davalı sigortalı, davacının ödediği miktardan değil, kaza nedeni ile ortaya çıkan gerçek zarardan kusurları oranında sorumludur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi, dava dışı zarar görenin maluliyet oranının usulüne uygun belirlenmesi, maluliyet oranının tespitinden sonra, aktüer bilirkişisinden ödeme tarihi itibari ile zarar görenin uğradığı gerçek zarar miktarının belirlenmesi yönünde tazminat raporu alınarak davalı işletenin kusuruna denk gelen kısımdan sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre de; eldeki davada davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp, gerçek zarar miktarının tespiti ile yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.