Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/6695 E. 2020/4410 K. 07.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6695
KARAR NO : 2020/4410
KARAR TARİHİ : 07.07.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davalı borçlular … ve … aleyhine takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, alacaklarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazlarını davalı …’a sattıklarını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı, Dairemizin 01.12.2015 tarih 2014/6766 Esas 2015/13088 Karar sayılı ilamı ile davanın BK’nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptaline ilişkin olduğundan hak düşürücü süreye uğramayacağından, davanın esasına girilerek karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece, dava konusu alacağın varlığının (en azından başlangıçta) tüm taraflarca kabul edildiği, davalı tarafın bu alacağın daha sonra ödendiğine ilişkin iddialarının yazılı delille ispatlanamadığı, davaya konu borcun, dava konusu taşınmazın satışından önce gerçekleştiği, 20/10/2006 tarih, 6348 yevmiye numaralı satış senedi ile 13/11/2006 tarih 6745 yevmiye numaralı satış senedinin incelenmesinde, dava konusu taşınmazların satışında belirlenen bedelin …’a ve …’ye 13/03/2016 tarihinde ödenmek üzere satışın gerçekleştiği, davalı …’ın borca batık olması, maddi durumu iyi olmamasına rağmen 2016 yılında ödenmek üzere böyle bir satışı gerçekleştirmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve davacı vekili tarafından dosyaya sunulan söz konusu taşınmazın taraflar arasında bedelsiz olarak devrinin yapıldığına ilişkin sözleşmeye davalılar tarafınca itiraz
edilmemesi ile tüm hususlar göz önüne alınarak, davaya konu taşınmaz üzerinde yapılan satışın mahkemece muvazalı olduğuna dair kanaatin oluştuğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, bozmaya uygun olarak karar verilmiş bulunmasına ve davalı …’ın aynı zamanda borçluların akrabası olmasına göre davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içeriğinden, dava konusu 760 nolu parselin revüzyon görerek, 917 ada 2 parsel, 918 ada 8 parsel ve 1801 ada 1 parsel olduğu, bu taşınmazlardan 917 ada 2 parselin borçlunun bir başka alacaklısının takip dosyasındaki ihaleden satıldığı ve ihalenin kesinleştiği, diğer parsellerinde satış aşamasında oldukları anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, 917 ada 2 parsel yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer parsellerin ise satılıp satılmadığı araştırılarak, satılıp ihale kesinleşmiş ise bu parseller yönünden de yine konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi aksi durumda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden davalı … vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a geri verilmesine 07/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.