Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/6680 E. 2020/8989 K. 23.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6680
KARAR NO : 2020/8989
KARAR TARİHİ : 23.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki zorunlu deprem sigortası poliçesinden doğan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Doğal Afet Sigortaları Kurumu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacının …’da 23/10/2011 tarihinde yaşanan ilk deprem sonrası 25/10/2011 tarihinde maliki olduğu dairesinin zorunlu deprem sigortasını … adına davalı … Sigorta A.Ş.’ye ve … teminatını aşan kısım için ise … Sigorta A.Ş.’ne konut sigortası ile sigortalattığını, birinci depremden sonra 09.11.2011’de meydana gelen ikinci deprem sonucu yıkılan bina için yaptığı başvurunun reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL … Sigorta A.Ş.’den ve 17.000,00 TL … Sigorta A.Ş.’den olmak üzere toplam 22.000,00 TL alacağın hakkın doğduğu andan itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili; yapılan zorunlu deprem sigortasının … nam ve hesabına düzenlendiğini, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, davacı tarafça hasar bildiriminde bulunulmadığını ve ilk depremde hasar gören evi sigorta yaptırdığı için kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili; depremden ötürü konutunun ağır hasar görmesinden dolayı …’a başvuru yapan davacıya 92.040,00 TL ödeme yapıldığını, davacının …’ın belirlediği bina bedelini aşan kısım için talepte bulunabileceğini ve limiti aşan zarar bulunmadığı için talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacıya ait taşınmazın 23/10/2011 tarihinde meydana gelen birinci depremde zarar gördüğü, … poliçesi ile … teminatını aşan kısımlar için ihtiyari sigorta poliçesinin zararın meydana gelmesinden sonra düzenlenmiş olduğunun anlaşıldığı, riskin meydana geldiği tarihte poliçe kapsamında olmayan taşınmazda deprem nedeni ile meydana gelen zararın, davalılardan talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz üzerine Dairemizin 04/12/2017 gün ve 2015/4798 Esas 2017/11260 karar sayılı ilamı ile “talebin teminat dışı olduğunu ispat yükümlülüğünün davalı … şirketinde olduğu” gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Davacı vekili 17.10.2012 tarihli dilekçe ile taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu, kendisine karşı dava açılan … Sigorta yerine …’ın davalı olarak kabulü ile taraf değişikliğine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 20.06.2019 tarihinde davacı vekilinin taraf değişikliği talebinin kabulüne karar verilerek, …’ın davalı olarak Uyap’a eklenmesine, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ise Uyap’tan silinmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili bozma sonrası sunduğu 28.06.2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 94.044,00 TL’nin deprem tarihi 09/11/2011 tarihinden itibaren faizi ile …’dan tahsiline karar verilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 94.044,00 TL maddi tazminatın deprem tarihi olan 09/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …(Doğal Afetler Sigortaları Kurumu)’dan tahsil edilerek davacıya verilmesine, davalı … Sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, zorunlu ve ihtiyari deprem sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesi ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 22.000,00 TL’nin (5.000,00 TL …’dan ve 17.000,00 TL … Sigorta A.Ş.’den) tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bozma sonrası sunduğu 28/06/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 94.044,00 TL’nin davalı …’dan tahsilini istemiştir. Davalı … vekili 25/07/2019 tarihli dilekçe ile ıslah ile artırılan kısmın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüşse de bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığından, mahkemece bu hususta olumlu/olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün bu yönüyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Davalı kurum, 585 sayılı KHK’nin 5.Maddesi ve 6305 sayılı Afet Sigortalan Kanunu’nun 3. ve devamı maddeleri uyarınca kamu tüzel kişiliğine haiz olup, Kurum ve gelirlerinin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olmasına göre mahkemece karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsiline karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 ve 3 numaralı bentlerdeki sebeplerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.