Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/6427 E. 2020/6668 K. 05.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6427
KARAR NO : 2020/6668
KARAR TARİHİ : 05.11.2020

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26.Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacılar vekili; sürücü … ‘in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 13/10/2015 tarihinde kuzey çevre yolu Samsun istikametinden Gölbaşına istikametine seyir halinde iken yayaların girmesinin yasak olduğu yolda aracın önüne çıkan Suriye uyruklu … ‘e çarparak direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu beton sete ve çelik bariyerlere çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacıların eşi ve babası olan … ‘in vefat ettiğini, vefat nedeni ile davacıdan destekten yoksun kaldıklarını, davalılardan … tarafından kazaya sebep olan aracın ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, diğer sigorta şirketi tarafından da kasko sigortası bulunduğunu, davalıların zarardan sorumlu olduklarını belirtmiş ve davacı
… için 4.000,00 TL, diğer davacılar için 2.000,00’er TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili tarafından 03.01.2017 tarihinde talep davacı … için 190.202,13 TL, … için 6.364,06 TL, … için 18.868,14 TL ve … için 41.375,48 TL olmak üzere toplam 256.809,81 TL’ye yükseltilmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi ilamında, davanın reddine, karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesince incelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili tarafından dava açılışı sırasında dava değeri 10.000,00 TL olarak belirtilmiştir. Mahkemece 04/10/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında dosyanın aktüerya bilirkişisine gönderilerek hesap raporu alınmasına karar verilmiş, 07.11.2016 tarihinde aktüerya raporu dosyaya ibraz edilmiştir. Davacılar vekili 03.01.2017 tarihinde alınan aktüerya raporunda tüm davacılar için belirlene 256.809,81 TL’ye dava değeri artırılmıştır. Yine Mahkemece hesap raporu alındıktan sonra 31/01/2017 Cumhuriyet Savcılığından 09/05/2017 tarihinde Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/215 Esas sayılı dosyasından alınan kusur raporunun celbine karar verilmiş, 20.06.2017 tarihinde sigortalı aracın kusuru olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece davanın reddi sonrasında hükmedilen karşı taraf vekalet ücretinde bedel artırımı yapılan tutara göre vekalet ücreti belirlenmiştir. Mahkemece kusur raporu alınmadan aktüerya raporu alınması ve davacının bu rapora göre ıslah yapmasında davacılara atfedilecek kusur olmadığından davalılar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin
dava açılış değeri olan 10.000,00 TL üzerinden hesaplanması gerekirken ıslah yapılan 256.809,81 TL üzerinden sorumlu tutulması doğru olmayıp bozma sebebi ise de, bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 4 nolu bendinin hükümden çıkarılarak yerine “4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen (davacı … yönünden 1.980,00 TL … yönünden 1.980,00 TL, … yönünden 1.980,00 TL, … yönünden 1.980,00 TL, ile sınırlı olmak kaydı ile) vekalet ücretlerinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, ” bendinin eklenerek hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 05/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.