Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/6144 E. 2020/1643 K. 18.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6144
KARAR NO : 2020/1643
KARAR TARİHİ : 18.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı … aleyhine takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını alacaklarından mal kaçırmak amacıyla, dava konusu aracını diğer davalı …’e devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki devir işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin, borcun ödenmiş olması nedeni ile konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararı, dairemizin 05.04.2016 tarih 2016/5014 Esas 2016/4266 Karar sayılı ilamı ile davanın konusuz kalması halinde yargılama giderinin hangi tarafa yükletilmesi gerektiğinin tesbiti için yargılamaya devam edilerek tarafların haklılık durumuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının açılan davada haklı olduğu gerekçesi ile yargılama giderlerinin davacı lehine hükmedilmesine karar verilmiş; hüküm, yargılama gideri yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
İİK’nun 282. maddesi gereğince tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Buna göre borçlu ile onunla hukuki muamelede bulunun kişi zorunlu hasım konumundadır.
Somut olayda, borçlu Mehmet ve onunla hukuki muamelede bulunan Halil davalı olarak gösterilmiş ve mahkemece açılan davada davacının haklı olduğuna karar verdiğine göre yargılama giderinin her iki davalı yönünden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki, bu yanlışlıklığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK’nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2.bendine “davalılardan” sonra gelecek şekilde “müştereken ve müteselsilen” ibaresinin yazılmasına, 3.bendindeki “davalıdan” ibaresinin silinerek yerine “davalılardan müştereken ve müteselsilen” ibaresinin yazılmasına kararın bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.