Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/5863 E. 2020/7907 K. 01.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5863
KARAR NO : 2020/7907
KARAR TARİHİ : 01.12.2020

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davacılar ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine davalı vekilinin istinaf başvurusun kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkillerinin müşterek çocukları …’ ün 31/07/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, tedavi gördüğünü, oluşan kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, karşı tarafın kusurlu olduğunu, kusurlu aracın kaza tarihinde davalı … şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu, açıklanan nedenlerle şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili aracın müvekkili sigorta şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğu olduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplana delillere ve alınan bilirkişi raporlarına göre davanın kısmen kabulü ile 2.649,28 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince Davacılar vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun Esastan kabulü ile HMK’nın 353/1-b, 2 maddesi uyarınca, düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.05.2018 tarih 2016/998E -2018/636 K.sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava davacı …’ün yolcu olduğu aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında yaralanması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen 818 sayılı Borçlar Kanununun 46. maddesinde (6098 sayılı TBK. Bedensel Zarar madde 54), bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekdir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.
Sözkonusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, eldeki davada haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre yapılması gerekmektedir.
Mahkemece … Üniversitesi Tıp fakültesi Hastanesi 7 kişilik Doktor bilirkişi heyetinden oluşan 23.01.2018 tarihli, Özürlülük Ölçütü,sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre hazırlanmış ve davacı küçük çocuk da kazadan kaynaklı özür durumunun olmadığı ve buna göre tüm vücut fonksiyon kaybının oluşmadığı iyileşme süresinin 3 ay olduğunu tespit eden rapora göre karar verilmiştir.D avacılar vekili rapora itiraz ederek, davacı çocuğun kazadan kaynaklı epilepsi nöbetlerinin olduğunu halen tedavisinin devam ettiğini, davacının Medikal Park Hastanesi ve Gazaiantep Üniversitesi hastanesindeki tedavi evraklarının celbi ile … …dan rapor alınmasını talep etmiş mahkemece talebi red edilmiştir. Davacının dosya kapsamında mevcut özel Medikal Park … Hastanesi 30.08.2016 oluşturulma tarihli Ekipiriz formunna göre” 15.08.2016 günü … … Hastanesi travmatoloji kiliniğinde trafik kazası nedeniyle 20 gündür yatan hastanın nöbetlerinin olması ve nöbet kontrolünün sağlanamaması nedeniyle kendi hastanelerinin acil servisine sevk edildiği ve kafa travması, geçirilmiş beyin kanaması, beyin kontüzyonu, semptomatik epilepsi serebral palsi, malnütrisyon, genel durum bozukluğu tanıları ile yatırıldığı, tedaviler uygulandığı ve 15 gün yoğun bakımda kaldığı” anlaşılmıştır. Hükme esas alınan 23.01.2018 tarihli maluliyet raporunda hastanın … … Devlet Hastanesi tıbbi belgelerinin incelendiği ve hastane sistemi üzerinde kayıt açılarak dosya numarası ile yapılan muayenesinde genel durumunun iyi şuurunun açık, desteksiz tek başına mobilize, her iki üst ve alt ekstremite kas gücünün doğal olduğu, derin tendon reflekslerinin normoaktif olduğu sereballer testlerin becerikli olduğu, nöbet geçirmediği,şu anda antiepileptik ilaç kullanmadığı, çekilen beyin Mr ında sol temporla lob anterior süperior kesiminde ve medialde kortikol alanlarda hafif gliotik sinyal değişiklikleri ile birlikte özellikle medialde öncelikle sekel ensefalomalazik değişiklikleri düşündürüen görünümler izlendiği özür durumunun olmadığı ve buna göre tüm vücut fonksiyon kaybının oluşmadığı iyileşme süresinin 3 ay olduğu rapor edilmiş ancak Davacı …’ın Dosya kapsamında mevcut Medikal Park HasTanesi tedavi evraklarının raporda değerlendirdiğine ilişkin tespite rastlanmamıştır. Bu kapsmamda maluliyet raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
O halde Mahkemece maluliyet durumunun tespiti açısından davacının tedavi gördüğü hastanelerdeki tüm tedavi evraklarının getirtilip yine dosya içindeki tedavi evraklarının da değerlendirilmek suretiyle kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü,sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğine uygun şekilde denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde …3. İhtisas Dairesi’nden maluliyet raporu aldırılması sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 01.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.