YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5279
KARAR NO : 2020/7042
KARAR TARİHİ : 16.11.2020
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı … vekili ve davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının davalı sigortacı tarafından “İdeal Sağlık Sigorta Poliçesi” ile sigortalandığını, maç yaparken dizinden yaralanan davacıda menüsküs yırtığı ve ön çapraz bağda yırtık tespit edildiğini, sigortacının provizyon incelemesi için görevlendirdiği diğer davalı şirketin provizyon alındığını bildirmesi üzerine tedavinin yaptırıldığını; ancak aynı gün 12 aylık bekleme süresi nedeniyle sigortacının ödeme yapmayacağının bildirildiğini, davacının tedavi için yaptığı 23.000,00 TL ameliyat gideri ile 2.250,00 TL fizik tedavi masrafının poliçe kapsamında olduğunu, başvuruyu reddeden davalıların zarardan müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek, davacının ödediği 25.250,00 TL’nin ödeme tarihlerinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu, davacının menüsküs ameliyatına ilişkin talebinin, poliçe özel hükmü gereği 12 aylık bekleme süresi içinde gerçekleştiğini, zararın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …Ş. vekili, davalıya husumet düşmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın açıldığı İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı …Ş. alehine açılan davanın husumet yokluğundan reddine; 25.250,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline dair verilen hükmün, davalı … vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 19.12.2016 tarih, 2014/8424 Esas ve 2016/11642 Karar sayılı ilamı ile; “davanın, sağlık sigorta poliçesine dayanan ve sigorta hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu; sigorta hukukunun TTK’nun 1401 vd. maddelerinde düzenlendiği dikkate alınarak, ticari davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne ait olduğundan, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm tesisinin doğru görülmediği” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Bozmaya uyan İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı …Ş. alehine açılan davanın husumetten reddine; diğer davalı hakkındaki davanın kabulü ile 25.250,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’nden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına ve delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; daha önce verilen hükmün, davacı vekili ile hakkındaki dava husumetten reddolunan davalı vekili tarafından temyiz edilmediği ve davalı …Ş. ile ilgili ilk hükmün kesinleştiği gözetildiğinde, bu yöne ilişkin davacı temyizinin yerinde görülmemesine göre; davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, sağlık sigorta poliçesi gereği tazminat istemine ilişkindir.
Davacının dava açarken dayanak yaptığı 12.07.2011- 12.07.2012 vadeli poliçeyle davalı … nezdinde sigortalı olduğu; sigorta süresi içinde (21.03.2012’de) rizikonun gerçekleştiği ve davacının kazadaki yaralanması
nedeniyle yaptığı ameliyat giderlerini talep ettiği görülmektedir. Poliçede teminat verilen riziko gerçekleşmiş olmakla birlikte, poliçe özel şartlarının “bekleme süresi” başlıklı 11.maddesinde, diz cerrahisine (menisküs, kıkırdak, sinovya ve bağ lezyonları vb.) ilişkin hastalık ve komplikasyonlarının cerrahi ve yatarak yapılan teşhis ve tedavi harcamalarının 12 ay boyunca sigorta teminatı kapsamı dışında olduğu düzenlemesi yapılmıştır.
Mahkemece, 6762 sayılı TTK’nın yürürlükte olduğu dönemde poliçe düzenlendiği için Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik hükümlerinin uygulama alanı bulduğu ve davalı sigortacının, anılan yönetmeliğin 5. ve 7.maddelerine uygun biçimde (özellikle, teminat dışı olan haller bakımından) davacı sigortalıyı bilgilendirmediği, bu nedenle de poliçe özel şartındaki teminat dışılığa ilişkin düzenlemenin uygulanamayacağı ve davalı sigortacının zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İhtiyari nitelikte düzenlenen sağlık sigorta poliçesine, Türk Ticaret Kanunu’nun emredici düzenlemelerine aykırı olmamak kaydıyla özel şartlar konulması mümkündür. Sağlık Sigortası Genel Şartları’nın teminat dışı hallerin düzenlendiği 2.maddesinin (h) bendinde de, poliçe özel şartı ile belirlenecek hastalıkların teminat dışı bırakılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Davalının düzenlediği poliçede, birtakım hastalıklar için süresiz olarak ve birtakım hastalıklar için de belirli süreler ile sınırlı biçimde teminat dışılık yönünde özel şarta yer verilmiştir.
Davalının düzenlediği poliçenin ilk sayfasında “poliçenin, poliçede belirtilen genel şart, özel şartlar ve açıklamalar çerçevesinde düzenlendiği, ekli genel ve özel şartlarla birlikte teslim edildiği” ifadesi yer almaktadır. Poliçe ilk sayfasında özel şartları da içeren poliçe örneğinin teslim edildiği açıkça yazılmış olduğuna göre, artık Yönetmelik hükümleri gereği bilgilendirme yapılması gerekliliğinden bahsedilmesi mümkün olmayacaktır.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; dayanak yapılan özel şartları da içeren poliçe örneğinin sigortalı davacıya teslim edildiğinin poliçeye yazıldığı; somut olayda teminat dışılığa yol açan özel şartın davacının bilgisi dahilinde olduğu (ya da en azından olması gerektiği) gözetilerek, poliçe özel şartı nedeniyle davalı sigortacının zarardan sorumlu olmadığına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … Şirketine geri verilmesine 16/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.