Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/5105 E. 2020/7410 K. 23.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5105
KARAR NO : 2020/7410
KARAR TARİHİ : 23.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı gerçek kişilerin işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davacıya sağlık sigorta poliçesiyle sigortalı 3.kişinin yolcu olduğu araca çarpmasıyla oluşan kaza sonucu sigortalının yaralandığını, sigortalılarının tedavisi için 5.511,41 TL. ödeme yaptıklarını, tüm davalıların bu bedelden sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.511,41 TL’nin 21.05.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı SGK hakkındaki davanın reddine; diğer davalılar bakımından davanın kabulü ile 5.511,41 TL’nin 21.05.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline dair verilen hükmün, davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 28.12.2017 tarih, 2015/6600 Esas ve 2017/12275 Karar sayılı ilamı ile; “6111 sayılı Yasa’nın 59. ve geçici 1. maddeleri gereği, trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderlerine ilişkin sorumluluğun SGK’ya ait olduğu, araç sigortacısının sorumluluğunun yasal değişiklik ile son
bulduğu; davalı SGK’nın, 6111 sayılı Yasa’ya göre talep edilen tedavi giderinin tamamından sorumlu olduğu; 6111 sayılı Yasa uygulamasıyla işletenin yatırdığı primlerin aktarılmasıyla sürücü ve işletenin de sorumluluğunun bulunmadığı dikkate alınmadan, hatalı gerekçe ve eksik incelemeyle hüküm kurulmasının doğru görülmediği” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı SGK hakkındaki davanın kabulü ile 5.511,41 TL. tedavi giderinin 21.05.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsiline; diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına ve delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; araç işleteni olan davalı …’un zarardan sorumlu olmadığına ve davalı SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğuna ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine; karar tarihindeki AAÜT hükümleri gereği davacı yararına vekalet ücretinin belirlenmiş olmasına göre; davalı SGK Başkanlığı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, sağlık sigorta poliçesi gereği sigortalısının tedavi giderlerini ödeyen davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu edilen tedavi giderlerinin davalı … ve … ‘tan tahsiline ilişkin verilen ilk mahkeme kararını, davalı … ve davacı taraf temyiz etmiş ve ilk hüküm, davaya konu bedelden davalı SGK’nun sorumlu olduğu gerekçesiyle, davalı … ve davacı yararına bozulmuştur. Mahkemece, bozmadan sonra yapılan yargılamada, ilk hükmü temyiz etmeyen davalı … yönünden de bozma ilamında 6111 sayılı yasa ile getirilen değişikliğin açıklanması kapsamına davanın reddine karar verilmiş ve ilk hükmü temyiz etmeyen davalı … de bozmadan yararlandırılmıştır. Davalı …’nin ilk hükmü temyiz etmemesiyle, hükmün bu davalı yönünden kesinleştiği ve davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu açıktır. Bu durum mahkemece resen gözetilmelidir.
O halde; mahkemece; mahkeme ilk hükmünün davalı … yönünden kesinleştiği gözetilerek, bozma kapsamında ../…
sadece davalı … ve SGK Başkanlığı yönünden inceleme yapılıp hüküm tesisi ve davalı … yönünden yeniden hüküm tesis edilmemesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı SGK Başkanlığı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı SGK’dan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.