Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/5094 E. 2020/4602 K. 09.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5094
KARAR NO : 2020/4602
KARAR TARİHİ : 09.07.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen 2012/64 E sayılı davada davacı vekili ile asıl davada davalılar …, …, …, … vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.06.2019 Salı günü asıl ve birleşen 2012/64 E sayılı davada davacı vekili Av. … ile asıl ve birleşen davalarda davalı … A.Ş vekili Av. … geldi. Diğer davacı …
davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Asıl dosyada davacı … vekili, 10.06.2006 günü davacının oğlu destek …’in kullandığı araç ile davalıların sürücü, işleten ve trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı kazada …’in vefat ettiğini, davacının ölen oğlunun desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 40.000,00 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleşen 2011/742-2011/892 E-K sayılı dosyada davacılar … ve … vekili, aynı kaza nedeni ile karşı aracın sürücü, trafik sigortacısı ve işleteninden davacı …’nın oğlu davacı …’nın kardeşi destek …’in ölümü nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı anne için 2.000,00 TL, davacı kardeş için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile her bir davacı için 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi talebini 20.267,00 TL’ye yükseltmiştir.
Birleşen 2012/64-2012/114 E-K sayılı dosyada davacı … vekili, aynı kaza nedeni ile karşı aracın işleteni ve trafik sigortacısından davacının ölen oğlu …’in kullandığı …plakalı traktör ve ekinde bulunan … 5190 model saman balya makinasında oluşan ve hissesine düşen 11.261,00 TL zararın kaza tarihinden itibaren ticari faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; 2010-319 esas sayılı asıl dosya yönünden davanın kısmen kabulü ile 8.128,30 TL maddi tazminatın davalılar …, …, …, …, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …
Şahin’e verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, …, …, …’dan kaza tarihi olan 11/06/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’e verilmesine, birleşen 2011/742 Esas, 2011/892 Karar sayılı dosya yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı … için 15.200,40 TL maddi tazminatın davalılar …, …, …, …, … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … yönünden maddi tazminat talebinin reddine, davacı … için 10.000,00TL, davacı … için 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, …, …, …’dan kaza tarihi olan 11/06/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, birleşen 2012/64 Esas, 2012/114 Karar sayılı dosya yönünden davanın kısmen kabulü il 6.414,3 TL maddi tazmnatın davalılar …, …, … ve … A.Ş ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen 2012/64-2012/114 E-K sayılı dosyada davacı … vekili ve davalılar …, …, … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar …, …, … ve … vekilinin tüm, davacı … vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Asıl ve birleşen 2011/742-2011/892 E-K sayılı dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine; birleşen 2012/64-2012/114 E-K sayılı dava aynı kaza nedeni ile hasar tazminatına ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın
sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.”
Müteselsil sorumluluk yasadan kaynaklanan bir sorumluluktur. Dava ve kaza tarihinde yürürlükte olan Borçlar Kanunu’nun “müşterek borçluların mesuliyeti” başlığını taşıyan 142. Maddesinin 1. Fıkrasına göre “alacaklı, müteselsil borçluların cümlesinden veya birinden borcun tamamen veya kısmen edasını istemekte muhtardır. Aynı maddesinin 2. Fıkrasında ise “borcun edasına kadar bütün borçluların mesuliyetinin devam edeceği” hükme bağlanmıştır.
Yine Borçlar Kanunu’nun 50. maddesinde “birden ziyade kimseler birlikte bir zarar ika ettikleri takdirde müşevvik ile asıl fail ve fer’an methali olanlar, tefrik edilmeksizin müteselsilen mesul olurlar. Hakim bunların birbiri aleyhine rücu hakları olup olmadığını takdir ve icabında bu rücuun şümulünün derecesinin tayin eyler” hükmü açıkça zarara sebebiyet verenler arasındaki kusur oranlarının kendi aralarındaki rücu durumunda önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Somut olayda, asıl dosyada destek …’in sürücüsü olduğu araç ile davalıların sürücü, trafik sigortacısı ve işleteni olduğu karşı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucu sürücü … vefat etmiş, eldeki asıl davada da davacı baba ölen oğlunun desteğinden yoksun kaldığından ve manevi zarara uğradığından bahisle karşı araç sorumlularına müşterek ve müteselsil talepte bulunarak dava açmıştır. Hükme esas alınan ve olayın oluşuna da uygun olan 02.11.2015 tarihli İTÜ kurul raporunda; davalı sürücü %75 oranında kusurlu, muris sürücü … %25 oranında kusurlu bulunmuştur. Mahkemece, asıl davada karşı araç sürücüsünün %75 kusuruna tekabül eden tutara hükmedilmiştir. Oysa ki, karşı araçtan müşterek ve müteselsil talebe göre açılmış asıl davada tüm davalıların müşterek ve müteselsilen tam zarardan sorumlu tutulması gerekirken kusur oranında sorumluluğa hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-)Hükme esas alınan 19.08.2013 havale tarihli tazminat raporunda destek payları hesaplanırken davacılara ayrılan destekten yoksun kalma pay oranları hatalı tespit edilmiştir.
Hayatın olağan akışına göre trafik kazası sonucu ölen 1986 doğumlu … ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Desteğin ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar
gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babaya %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay vererek yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16’şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5’er pay verilmesi gerektiği, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekirken desteğin davacı anne ve babaya hatalı oranlarda destek olacağı varsayımına göre hesaplama yapılması doğru olmayıp bu yönde bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
4-)Davalı … kazaya neden olan karşı aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davalı … şirketine kaza davacı tarafından 22.08.2016 tarihli dilekçe ile ihbar edilmiş davacı başvurusunun 04.09.2006 tarihinde davalı … şirketine tebliğ edildiği anlaşıldığından davalı … şirketinin kendisine başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 15.09.2006 tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerekirken davalı … yönünden dava tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
5-)Dava konusu karşı aracın çift kasa kamyon olması, aracın ruhsatında ticari araç olduğu yazılı olması dikkate alındığında, TTK 3. maddesi ve 3095 SK 1. ve 2/1 maddesi uyarınca tüm davalılar bakımından avans faizine hükmedilmesi
gerekirken mahkemece, sigorta şirketi dışındaki davalılar yönünden yasal faize hükmedilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar …, …, … ve … vekilinin tüm, davacı … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3), (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.540,00 TL vekalet ücretinin asıl ve birleşen 2012/64 E sayılı davada davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan asıl ve birleşen 2012/64 E sayılı davada davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.462,53 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar …, …, … ve …’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı …’e geri vereilmesine 09/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.