Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/5003 E. 2020/7373 K. 19.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5003
KARAR NO : 2020/7373
KARAR TARİHİ : 19.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın, davalının sorumluluğunda bulunan rögar kapağına çarpması sonucu hasarlandığını, olayda davalının tam kusurlu olduğunu belirterek, sigortalıya ödenen 6.808,97 TL’nın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili, yargı yolu ve husumet itirazında bulunup, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın davasının görevsizlik nedeni ile usulden reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Daire’nin 14/05/2013 tarih ve 2013/692 -2013/7027 E.K. sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilerek dosya Yerel Mahkemesine gönderilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuş, yapılan yargılama neticesinde, davanın çözüm yerinin idari yargı olduğu, eldeki davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla açılan davanın yargı yolu engeli dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair karar verilmiştir. Verilen bu karar da temyiz edilmekle Daire’nin 2014/2678-2015/4613 E.K sayılı ve 23/03/2015 tarihli ilamıyla karar onanmış, en son Uyuşmazlık Mahkemesinin 10/07/2017 tarih, 2017/331-437 E.K sayılı kararı ile Adli Yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle mahkemenin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile, 6.808,97 TL’nin 25/04/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, TTK.’nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya kasko sigortalı aracın rögar kapağının çarpması sonucu hasara uğradığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, hasara neden olan rögar kapağının kimin sorumluluğunda olduğu konusundadır.
İSKİ’nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı kanunun ek 5. maddesinde bu kanunun diğer Büyükşehir Belediyelerinde de uygulanacağı açıklanmış, ek 6. maddesinde 5363 sayılı Ankara Su Tesisatının Belediyeye Devri ve İşletilmesi Hakkındaki Kanunu 23.11.1981 de yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır. Böylece SASKİ de 2560 sayılı kanuna tabi bir kuruluş haline gelmiştir.
Aynı yasanın 2/d maddesinde “Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak” şeklinde görev ve yetkilerini belirtmiştir. Yukarıda açıklanan yasa gereği, rögar kapağının meydana getirdiği zarardan SASKİ’nin sorumlu olacağı bir gerçektir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, rögar kapağının ait olduğu SASKİ Genel Müdürlüğü ile …’nın dava konusu olayda 8/8 oranında müştereken ve müteselsilen kusurlu oldukları belirtilmiş ise de; SASKİ’nin görev ve yetkilerine ilişkin 2560 sayılı Yasanın 2/d maddesi uyarınca rögar kapağının, yapım, bakım, onarım ve kontrol görevi SASKİ’ye ait olup davalı … Başkanlığına kusur verilmesi ve sorumlu tutulması isabetli değildir.
Bu durumda Mahkemece, kazaya neden olan rögar kapağının SASKİ’ye ait olduğu, Belediye’nin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek, davalı … aleyhindeki davanın husumetten reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.