Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/494 E. 2020/3362 K. 10.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/494
KARAR NO : 2020/3362
KARAR TARİHİ : 10.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacının mirasçıları Minnet ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlulardan… Nakliyat Petrol Zahire İnşaat Konfeksiyon ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı otuzyedi adet taşınmazı, davalı borçlu …’nın da adına kayıtlı 3 adet taşınmazı 12.11.2008 tarihinde davalı …’a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep etmiş, 16.4.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile de davalı borçlular ile davalı … arasındaki 12.11.2008 tarihli satış işlemine konu taşınmaz sayısının kırk değil yetmiş sekiz adet olduğunu belirterek davalı borçlular tarafından davalı …’e 12.11.2008 tarihinde satılan yetmiş sekiz adet taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, takip konusu ihtiyati haciz kararının kesinleşmiş mahkeme kararıyla ortadan kalktığını, yapılan icra takibinin iptal edildiğini, iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapıldığını, dava şartlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin, davanın reddine dair ilk kararı, Dairemizin 19/02/2013 tarih 2012/4326 Esas 2013/1955 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında davacının vefat ettiği, mirasçıları olarak …, Adem Kahraman, … ve …’ın kaldığının anlaşılması üzerine davacı vekiline mirasçılarını davaya dahil etmek üzere süre verilmesine rağmen gereğini yerine getirmediği, davayı da takip etmediği, mirasçılardan… ve …’ın Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1224 esas sayılı dosyasından mirasın reddi davasını açtıkları ve mahkemece talebin kabulüne karar verildiği, diğer mirasçılar Minnet ve …’ın ise 24/4/2018 tarihli duruşmaya haberdar olmalarına rağmen mazeret bildirilmeksizin katılmadıkları ve davalılar vekilinin de davayı takip etmeyeceklerini beyan etmesi üzerine mahkemece, dosyanın işlemden kaldırıldığı ve yasal 3 aylık süre içerisinde de yenilenmediği anlaşıldığından HMK’nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacının mirasçıları olan Minnet ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nin 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı …’ın yargılama sırasında 23/10/2017 tarihinde öldüğü ve tüm mirasçılarının süresinde açtıkları davalar sonunda mirası reddettiklerinin hüküm altına alındığı ve buna ilişkin kararların da kesinleştiği dosya arasında bulunan evraklardan anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde belirtildiği üzere en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.
Somut olayda murisin mirasının en yakın mirasçıları tarafından reddedildiği açıktır. Mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp, sonuçlandırıldığı takdirde mirası reddedilen alacaklı için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci ile davaya devam edilmesi ve buna göre taraf teşekkülü sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekir.(HGK. 3.7.2002 T.15-572 K.577)
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının mirasçıları Minnet ve …’ın temyiz itirazlarının kabulü ile diğer yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar Minnet ve …’a geri verilmesine 10.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.