Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/4897 E. 2020/6244 K. 26.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4897
KARAR NO : 2020/6244
KARAR TARİHİ : 26.10.2020

MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 24/05/2013 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davacı yolcunun yaralanması sebebiyle belirsiz alacak olarak 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bedel arttırım dilekçesiyle talebini 124.020,47 TL’ye arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2018 tarih, 2015/2705-2018/975 sayılı kararı ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 110.243,99 TL iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; Adana Bölge Adliye Mahkemesi’nce, tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2018 tarih, 2015/2705-2018/975 sayılı kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulü ile 105.453,47 TL iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacının ev hanımı olduğu, mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda davacının asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek hesaplama yapılması yerindedir. Ancak anılan raporda aktif dönemde ücretin netleştirilmesi sırasında asgari geçim indiriminin dikkate alınması hatalı olmuştur.Davacının zararının hesaplanması sırasında esas alınan asgari ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı ev hanımı olan davacının uğranılan zararın hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açıktır.
Yukarıda anlatılan hukuki bilgiler ışığında; İlk Derece Mahkemesince davacı hakkındaki tazminat hesabı yapılırken AGİ dâhil edilmemiş net asgari ücret üzerinden aktif dönem için (pasif dönem AGÎ’siz hesaplandığından) hesaplama yapılması dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken Bölge Adliye Mahkemesi’nce bu hususa yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.