Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/4051 E. 2020/7695 K. 26.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4051
KARAR NO : 2020/7695
KARAR TARİHİ : 26.11.2020

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi
…,…

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25.11.2020 Çarşamba günü davacı vekili Av. … geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 11.04.2009 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında ölen sürücü/işletenin kullandığı aracın kaza tarihinde geçerli bir zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmadığından, ölenin hak sahibi olarak davalı mirasçılara … tarafından mahkeme hükmüne dayanılarak başlatılan icra takibi kapak hesabı olan 224.223,21 TL ve 9.713,30 TL yargılama gideri ödendiğini, bu miktarın faiziyle birlikte rücuan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacı tarafın müvekkillerine rücu hakkının bulunmadığını, 3. kişi konumunda bulunan müvekkillerinin kusurunun olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının, zarar gören üçüncü kişi sıfatlarına dayanan zarar giderim talepleri nedeniyle, desteklerinin kazadaki kusurunun kendisine yansıtılamayacağı, desteğin idaresindeki aracın ZMSS poliçesi bulunmadığından Güvence Hesabının zarardan sorumlu olduğu, ödeme yapması halinde de davalıya rücu imkanının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, trafik kazası sonucunda vefat nedeniyle ödenen destekten yoksun kalma tazminatının rücuan tazminine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/b maddesinde rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için zorunlu sigortalara ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … oluşturulacağı, yasanın geçici 2. maddesine dayanılarak çıkarılan … Yönetmeliğinin 16/c maddesinde zarardan sorumlu olan kişilere, hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle rücu hakkının kullanılacağı düzenlenmiştir.
Yukarıda anılan düzenlemeler çerçevesinde davacı … Hesabının zararın sorumlusuna rücu edebileceği açıktır.
Somut olayda, araç sürücüsünün yakınları, zarar gören 3. kişi sıfatıyla tazminat alacaklısı olmakla birlikte açıklanan yasal düzenlemelere göre müteveffanın mirasçısı sıfatıyla borçludur.
Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre araç sürücüsünün tam kusuru ile sebebiyet verdiği zararı güvence yönetmeliği ve mevzuat gereği ödemek durumunda kalan …, yine yönetmelik gereği ödediği tazminatı, araç sürücüsünün mirasçıları olan davalılara rücu edebilecektir.
Bu halde, ilk derece mahkemesince verilen davanın reddi kararı yerinde olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince eldeki davanın yönetmelik gereği rücu davası olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesi kararının yazılı gerekçe ile muhafazasına karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir.
2-) Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi Kararının BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca dava dosyasının Vezirköprü 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.