Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/370 E. 2019/2705 K. 11.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/370
KARAR NO : 2019/2705
KARAR TARİHİ : 11.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan ölüm ve yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar … ve … vekili ile davalı …Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların babası…’in idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kazada davacıların babası ile kız kardeşinin öldüğünü, ayrıca anneleri ve diğer kardeşleri …’ın da ağır yaralandığını, babalarının ölümü nedeniyle destekten yoksun kalan davacıların kardeşlerinin ve babalarının ölümü nedeniyle manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı … şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 200.000,00 TL maddi ve toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada, davacılar vekili; asıl davaya konu kazada babasını/ eşini/ nişanlısını kaybeden davacıların ölenlerin desteğinden yoksun kaldığını; birkısım davacıların yaralanmaları nedeniyle malul kaldığını, ölüm ve yaralanmalar nedeniyle tüm davacıların manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı … şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 700,00 TL maddi ve toplam 460.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 19.01.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, davacı … için maddi tazminat talebini 28.444,06 TL’ye, … için sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 73.258,01 TL’ye ve destekten yoksun kalma tazminatı talebini 50.303,57 TL’ye, … için işgöremezlik tazminatı talebini 51.709,21 TL’ye ve destekten yoksun kalma tazminatı talebini 236.017,48 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … şirketi vekili, ölenin 18 yaşından büyük çocukları ile ölenin nişanlısı olan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep haklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … ve … vekili, manevi tazminat miktarlarına ve kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl davanın kısmen kabulü ile davacılar için babalarının ölümü nedeniyle 18.000,00’er TL ve kızkardeşlerinin ölümü nedeniyle 16.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … mirasçılarından müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine; davacı … için babasının ölümü nedeniyle 28.444,06 TL maddi tazminatın, sigorta şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, davacı …’ın babasının ölümü nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine; birleşen davanın kısmen kabulü ile davacı … için babasının ölümü nedeniyle 18.000,00 TL ve kızkardeşinin ölümü nedeniyle 16.000,00 TL, kendisinin yaralanması nedeniyle 7.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … mirasçılarından müteselsilen tahsiline, davacının annesinin yaralanması nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine, davacı için 73.258,01 TL maluliyet tazminatının sigorta şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, davacının babasının ölümü nedeniyle 50.303,57 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, kızkardeşinin ölümü nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine; davacı … için eşinin ölümü nedeniyle 18.000,00 TL ve kızının ölümü nedeniyle 16.000,00 TL, kendi yaralanması nedeniyle 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … mirasçılarından müteselsilen tahsiline, davacının kızının yaralanması nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine, davacı için 51.709,21 TL maluliyet tazminatı ve eşinin ölümü nedeniyle 236.017,48 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, davacının kızının ölümü nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine; davacı … için annesinin ve kızkardeşinin yaralanması nedeniyle manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine; davacı …’un nişanlısının ölümü nedeniyle 7.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … mirasçılarından müteselsilen tahsiline ve nişanlısının ölümü nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar … ve … vekili ile davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacı eş … için destekten yoksun kalma alacağının, Dairemiz’in yerleşik uygulamalarındaki prensiplere uygun hesaplandığı uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasına; davacı …’in ölen nişanlısının fiili desteği aldığı ispat edilemediğinden, adı geçen davacının maddi tazminat talep hakkı bulunmadığına ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına; davacı … için manevi tazminatın TBK’nun 56. maddesindeki (818 sayılı BK’nun 47. md.) özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde belirlenmiş olmasına göre; davacılar … ve … vekili ile davalı …Ş. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl ve birleşen dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm ve maluliyet nedeniyle, destekten yoksun kalma tazminatı ve işgöremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu kazada ölen …’nın annesi olan davacı … için, bu ölüm nedeniyle de destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmuş; mahkeme ise, davacı …’nin aynı kazada ölen eşi …’ten destek aldığı, ölen kızı … …’nın davacı annesine fiili destekliğinin bulunmadığı ve davacı …’nin bu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle, davacının tazminat talebinin reddine karar vermiştir.
Destek kavramı, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini gösterir. … ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde ona yardım eden veya olayların olağan akışına göre eğer ölüm gerçek1eşmeseydi az veya çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bu manada, bir başka kişiye fiilen bakan, onu geçindiren veya ileride bakma, geçindirme ihtimali bulunan kişi, destektir. İlk durumda eylemli destek, ikinci durumda ise varsayımsal (farazi) destek kavramı söz konusudur. İfade olunan bu hususlar, gerek öğretide gerekse Yargıtay uygulamalarında kabul edilmiş olup, destek kavramının sadece mali olarak yardımı ifade etmediği, bakım ve hizmet etmek suretiyle sağlanacak katkıyı da kapsadığı genel olarak kabul edilmektedir.
Somut olayda; ölen … …’nın annesi olan davacı …’ye kızının fiili desteği bulunmadığı kabul edilmişse de, çocuğun ölmeyip yaşaması halinde, ileride annesine mali olarak ve bu mümkün olmasa bile hizmet ederek ve bakımını sağlayarak destek olacağı aşikar olduğundan; davacı annenin ölen kızının desteğinden yoksun kaldığı kabul edilip, aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Davacı … için, babası olan …’in ölümü nedeniyle talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması sırasında, kaza tarihi itibariyle 23 yaşında ve üniversite son sınıf öğrencisi olan davacının ortalama evlenme yaşının 30 olduğu ve bu yaşa kadar ölen babasının desteğinden yararlanacağı kabul edilerek tazminatın hesaplandığı görülmektedir.
Desteğin, küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmek çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Hakim, her somut olayda, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabul eder. Ana-babaya yardımda, onların yaşama süreleri; çocuklara yardımda ise, çocukların çalışmaya başlama süresi esas alınır. Çocuklarda, kız veya erkek olmalarına, yüksek öğrenim yapıp yapmamalarına göre farklı süreler kabul edilmektedir. Bunun dışında kız çocukları için genellikle, çalışmaya başlama veya evlenme ile destek ihtiyacı ortadan kalkar.
Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde, kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir. Yüksek öğreniminin son senesinde olan davacı …’ın okulu bitirmesinden sonra belli bir süre iş arayacağı ve daha sonra çalışmaya başlayıp ölen babasından destek alma ihtiyacının son bulacağı hususlarını gözetmeden hesap yapan bilirkişi raporu, bu yönden hatalıdır.
4-Zorunlu mali sorumluluk sigotasında, sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçe limitiyle sınırlıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 96/1. maddesinde “zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup bu hükme göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı ve poliçe limitini de aşmayacak şekilde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır.
Somut olayda; davacılar desteği …’in idaresindeki araca çarpan ve zarara neden olan davalı taraf aracı için, davalı … şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği; poliçeye göre ölüm halinde kişi başına teminat limitinin 175.000,00 TL. olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davaya konu kazada ölen bir kısım davacılar desteği …’in hak sahibi olan eşi ve 2 çocuğunun talep edebileceği tazminatlardan, davalı sigortacı bu limitle sınırlı olarak sorumludur.
Hükme esas alınan 09.10.2014 tarihli kök ve 09.01.2015 tarihli ek aktüerya raporunda; hak sahipleri …, … ve … için toplam 314.765,11 TL. hesaplanmış olup, bu bedel davalının düzenlediği poliçedeki kişi başı teminat limiti olan 175.000,00 TL’yi aştığı halde, esas alınan bilirkişi raporunda garame hesabı yapılmadığından, rapor bu yönden de hatalıdır.
Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında mahkemece; davacı …’ın kaza tarihindeki yaşı ile yüksek öğreniminin devam ettiği dikkate alınmak suretiyle, babasının ölümünden dolayı tazminat hesabının 25 yaş sonuna kadar yapılması; davacı …’nin kızı … …’nın ölümünden dolayı, kendi muhtemel bakiye ömür süresinin sonuna kadar destek alacağı gözetilerek, adı geçen davacı için kızının ölümü nedeniyle destek tazminatı alacağının hesaplanması; bir kısım davacılar desteği …’in ölümü nedeniyle eş ve 2 çocuk için hesaplanan toplam tazminat, davalı sigortacının düzenlediği ZMSS poliçesindeki 175.000,00 TL’lik limiti aştığı için, davacılar …, … ve … arasında garameten paylaştırma yapılması konularında, aktüerya uzmanından ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
5-Davacıların maddi tazminat talebinden sorumluluğuna karar verilen davalı sigortacı, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı sıfatıyla, meydana gelen zararı poliçe limiti dahilinde gidermekle yükümlü olduğundan, yargılama giderlerinden de limiti oranında sorumlu olup, zarar miktarının limiti geçmesi halinde sigortacının aleyhine hükmedilen miktara ilişkin yargılama giderlerinin tamamından değil, sadece poliçe limitinin tazminat miktarına oranına göre sorumlu olduğu gözetilmelidir. Davalı sigortacı tarafından düzenlenen poliçedeki kişi başına teminat limiti 175.000,00 TL olduğuna ve bir kısım davacıların desteği olan …’in ölümü nedeniyle davacılar …, … ve … lehine hüküm altına alınan tazminat bu miktarı aştığına göre; ifade edilen oranlama da yapılmak suretiyle, davalı sigortacının sorumlu olduğu yargılama giderlerinin belirlenmesi ve açıkça hükme yazılması gerekirken, sigortacının diğer davalılarla birlikte yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar … ve … vekili ile davalı …Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı … yararına ve (3), (4), (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı …Ş. yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar … ve … ile davalı …Ş.’ye geri verilmesine 11/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.