Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/32 E. 2020/7827 K. 30.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/32
KARAR NO : 2020/7827
KARAR TARİHİ : 30.11.2020

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı … Belediye Başkanlığı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, zincirleme trafik kazasında davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın murisin kullandığı araca çarpması sonucu kusursuz olan murisin vefat ettiğini, desteğin davacıların eşi ve babaları olduğunu, davacıların elem çektiğini, destekten yoksun kaldığını, davalı … şirketince davadan önce davacı eş … ’ya 19.770 TL ödemiş ise de bunu %50 kusur oranına göre yaptığını, oysa soruşturma dosyasında aldırılan ATK raporuna göre davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş … için 22.000,00 TL manevi, diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 12.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren davalı sürücü ve malikten, 2.000,00 TL maddi tazminatın ise tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 05.02.2013 havale tarihli dilekçesi ile davalı … şirketinin 22.01.2013 tarihinde 21.050,00 TL ödeme yaptığını, maddi tazminat yönünden davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
Davalı … İl Özel İdaresi (…) vekili, davalıya ait aracın sürücüsünün tam kusurlu olmadığını, zararların sigorta şirketi tarafından karşılandığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı Aviva Sigorta A.Ş. vekili, davalının davacının maddi zararını karşıladığını, sigortalısının tam kusurlu olmadığını, poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davalının tam kusurlu olmadığını, zararların sigorta şirketi tarafından karşılandığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı … hakkındaki davanın husumetten reddine, davalı İl Özel İdaresi ve sigorta şirketi yönünden olayın hizmet kusurundan kaynaklanması nedeniyle görev yönünden reddine karar verilmiş; hükmün, davalı … İl Özel İdaresi (…) vekili tarafından katılma yoluyla ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21/03/2017 gün ve 2014/20096 Esas 2017/3049 karar sayılı ilamı ile “ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği” gerekçesiyle temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma sonrası görevli mahkemece yapılan yargılama sonrasında davacıların maddi tazminat talepleri konusuz kalmış olduğundan dolayı bu hususta esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı … yönünden 18.000,00 TL ve diğer davacılar yönünden 9.000,00’er TL olmak üzere toplam 63.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı … Belediye Başkanlığı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve davacılar için hükmolunan manevi tazminatın takdirinde TBK’nun 56. Maddesindeki (BK 47.md) özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacılar vekili ve davalı … vekilinin tüm, davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 Sayılı HMK’nun 331/2. maddesinde “Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedileceği…” düzenlenmiştir.
Dava başlangıçta Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış, davalılar vekil marifetiyle temsil edilmiş olup mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine, yargılamanın devam ettiği Konya 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davalılar lehine HMK 331/2. maddesi gereğince vekalet ücreti tayini gerekirken, görevsizlik kararı nedeniyle davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı … vekilinin tüm, davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasına son bent olarak “Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.11.2017 tarih 2017/306 Esas 2017/668 Karar sayılı ilamı verilen görevsizlik kararında vekalet ücreti takdir edimediğinden davalı … Belediye Başkanlığı lehine 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Belediye Başkanlığı’na verilmesine” ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda yazılı 54,40 TL onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 3.227,53 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … Belediye Başkanlığı’na geri verilmesine, 30/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.