YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3136
KARAR NO : 2020/7766
KARAR TARİHİ : 26.11.2020
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 15/07/2013 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacıların eşi/babası olan …’ın sevk ve idaresinde bulunun mobilete çarpması sonucu … ‘ın hayatını kaybettiğini, kaza tespit tutanağı ve soruşturma dosyası ile davalı sürücünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini beyanla, şimdilik davacı eş … için 50.000,00 TL, çocuklar …,… için ayrı ayrı 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, eş … için 25.000,00 TL, çocuklar …,… için ayrı ayrı 17.500,00’er TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Mahkemenin Yargıtay bozma ilamı öncesi 2013/737 E.-2015/446 K. sayılı hükmünde destekten yoksun kalma tazminatının temyizine ilişkin taleplerin reddine karar verildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulü ile davacılar … için 12.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza
tarihi olan 15/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 26/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.