Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/2802 E. 2020/7750 K. 26.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2802
KARAR NO : 2020/7750
KARAR TARİHİ : 26.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar …, … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili asıl ve birleştirilen davada, … ’nin sürücüsü olduğu araç ile seyri sırasında anayolun hemen kenarında bulunan ilköğretim okulunda öğrenim gören … isimli öğrencinin aniden yola çıkması nedeniyle çocuğa çarpmamak için aracı yolun kenarına doğru yönelttiğini, yolun kenarında bulunan ancak nizami olmayan ve kazaya karşı önlem alınmamış menfes (bariyer olmaması) nedeniyle kazanın meydana geldiğini, kaza sonucu araç içerisinde bulunan … ’nin ve …’ın öldüğünü, davacılar … ile …’nin ağır bir şekilde yaralandığını, yol bakım çalışmalarının yapılmamış olmasından dolayı yolun içinde bulunduğu durumdan trafik işaret ve levhalarının görünür şekilde, yerinde ve yeterli olarak yolda yer verilmemiş olmasından ve standartlara aykırı olarak dere yatağına yapılmış ve bu halde bırakılmış olan menfezden dolayı davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün kusurlu olduğunu, dava konusu kazanın gerçekleştiği yerin anayol olması ve anayol kenarına ilköğretim okulu yapılmış olması, şehirler arası trafiğin bulunduğu bir anayolun hemen kenarında ilköğretim okulunun yapılmış olmasının başlı başına
bir kusur olmasının, yapılması gereken işaret ve düzenlemelerin yapılmamış olması, öğrencinin tek başına anayola çıkmasını engelleyecek herhangi bir tedbir alınmamış ve görevlendirme yapılmamış olması, yoldan karşıya geçişlerde öğrencilerin güvenliği için gereken önlemlerin alınmamış olması nedeniyle davalı Milli Eğitim Bakanlığının kusurlu olduğunu, … ‘ın kazaya karışan aracın maliki olması sebebi ile davalı …Ş.’nin trafik sigortacısı olması sebebi ile sorumlu olduğunu, kazanın meydana gelmesinden dolayı asli kusurun yaya/öğrenci …’a ait olup bu zararlardan dolayı velayeten anne ve babasının sorumlu olduğunu açıklayıp maddi – manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekili, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili, davalı …Ş vekili, davalı … ve davalı … davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, Dairenin 15.03.2018 gün, 2015/8493 Esas – 2018/2621 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl davada; 3.437,68 maddi tazminatın davalılar Ak Sigorta A.Ş. ile …’a velayeten davalı … ve …’dan müştereken müteselsilen tahsiline, diğer maddi tazminat taleplerinin vazgeçme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 1.500,00 TL manevi tazminatın …’a velayeten davalı … ve …’dan tahsiline, birleştirilen davada 2.282,76 TL maddi tazminatın davalılar Ak Sigorta A.Ş. ile …’a velayeten davalı … ve …’dan müştereken müteselsilen tahsiline, diğer maddi tazminat taleplerinin vazgeçme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 1.500,00 TL manevi tazminatın …’a velayeten davalı … ve …’dan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalılar …, … ve … tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Davalılar …, … ve …’ın manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2019 tarihinden itibaren 3.200,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup asıl ve birleştirilen davada kabulüne karar verilen 1.500,00 TL manevi tazminat yönünden karar kesin
niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalıların temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar …, … ve …’ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre davalılar …, … ve …’ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar …, … ve …’ın temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar …, … ve …’ın tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 241,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar …, … ve …’dan alınmasına 26/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.