Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/2749 E. 2020/4985 K. 08.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2749
KARAR NO : 2020/4985
KARAR TARİHİ : 08.09.2020

MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü

-K A R A R-

Davacı vekili, 31/10/2012 tarihinde, müvekkili …’in sevk ve idaresindeki otomobile, dava dışı …’ın kullandığı tescilsiz ve poliçesiz Fiat marka traktörün çarpması ile meydana gelen trafik kazasında, müvekkilinin ağır yaralandığını, vücudunda kırıklarla birlikte fonksiyon kaybı oluştuğunu ve kaza tarihinden itibaren halen yattığını, bu nedenlerle müvekkilindeki gerçek fonksiyon kaybına denk gelen maluliyet tazminatı için fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak şimdilik 200,00 TL, geçici iş göremezlik kazanç kaybı zararının tazminatı için şimdilik 100,00 TL’nin davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile dava değerini 209.103,41TL’ yükseltmiştir.
Davalı vekili, … Yönetmeliği çerçevesinde müvekkiline herhangi bir müracaat olmadığını, huzurdaki davanın sadece vekil eden kurum aleyhine açıldığını, talep edilen geçici iş göremezlik tazminatı ile kazanç kaybını vekil eden kurumun gidermekle yükümlü olmadığını, mevzuat düzenlemelerinin çok açık olup söz konusu talepler yönünden davanın esastan reddi gerektiğini, davacının aylık – yıllık kazancına ait soyut iddiaların kabul edilemediğini, serbest
meslek kazancının ispat yönteminin belli olduğunu, aylık yıllık kazanç tutarına ilişkin ispat edilemeyen soyut iddiaların reddi gerektiğini, vekil eden kurumun sorumluluğunun tescilsiz plakasız traktöre atfedilen kusur oranı ile kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kaza sebebiyle ödenmesi gereken miktar varsa kusur oranı ile sürekli sakatlık oranı gözetilerek uzman bilirkişiler tarafından hesaplanması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
1-İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile 209.103,41 TL geçici ve sürekli maluliyet tazminatının dava tarihi olan 18/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan taraftan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur…. Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup Bölge Adliye mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK’nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Her ne kadar İlk Derece Mahkemesinin karar başlığında dava tarihi 18.02.2013 yerine 16.09.2014 olarak yazılmış ise de, bu husus mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 10.886,99 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 08/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.