Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/2111 E. 2020/5112 K. 06.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2111
KARAR NO : 2020/5112
KARAR TARİHİ : 06.10.2020

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı … vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının işleteni olduğu araç ile davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan aracın çarpışması sonucu yaşanan kazada davacının aracının hasarlanarak değer kaybettiğini, tamir süresi boyunca aracın ticari faaliyetlerde kullanılamadığını, kazanın davalı tarafın kusurundan kaynaklandığını belirterek 18.600,00 TL değer kaybı ile 3.500,00 TL kazanç kaybının (sigorta şirketinin poliçe bedeli ve değer kaybı ile sorumlu olmak kaydıyla)davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; 18.492,00 TL değer kaybı tazminatının, 2.250,00 TL kazanç kaybı nedeniyle tazminatın davalılardan tahsiline
karar verilmiş; davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilen karar, Dairemizin 14.09.2017 tarih 2016/15274 Esas 2017/7752 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 13.000,00 TL değer kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kazanç kaybına ilişkin talebin mahkemenin 2014/994 Esas, 2016/439 Karar sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına; bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2 maddesinde “müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davalılar … Sigorta AŞ. ve davalı …’ın davada kendilerini vekille temsil ettirdikleri, davalıların davaya konu edilen tazminattan davacıya karşı müteselsilen sorumlu oldukları, davalılar bakımından red sebebinin aynı olduğu gözetilerek, anılan tarife hükümleri gereği bu davalılar lehine vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, sadece davalı … lehine vekalet ücretine hükmolunması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/II maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün (6) nolu bendinde “Davalılardan … Sigorta…” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve …” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL kalan onama
harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a geri verilmesine, 06/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.