Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/2018 E. 2020/6711 K. 09.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2018
KARAR NO : 2020/6711
KARAR TARİHİ : 09.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen 1.dosya yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 2.dosya yönünden davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde birleşen 2.davada davacı … vekili ve asıl ve birleşen davalarda davalı … Petrol Turz. Teks. İnş. ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Asıl davada davacı vekili; borçlu hakkında Aksaray 1. İcra Müdürlüğü’nün 2011/461 sayılı dosyası ile 266.445,20 TL’nin tahsili için takip yapıldığını, borcun ödenmediğini ancak davalı borçlu şirketin dava konusu taşınmazını muvazaalı
olarak müvekkilinden mal kaçırmak maksadı ile diğer davalı …’a icra takibimizi başlatmalarından bir gün sonra yani 02.02.2011 tarihinde devrettiğini belirterek dava konusu taşınmaza ilişkin yapılan satış işleminin cebri icra yoluyla alacağın tahsiline yetki vermek üzere iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 1.davada davacı vekili; dava konusu taşınmazın davalı …’a devredildiğini belirterek bu satış işleminin de iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2.davada davacı vekili; borçlular hakkında Aksaray 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/2666 sayılı dosyası ile asıl alacak ve işlemiş faizi ile birlikte 254.295,39 TL’nin tahsili için icra takibi başlatıldığını, takip tarihinden önce davalı … Petrol Turz. Teks. İnş. ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin Üzerine kayıtlı dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak davalı …’a 02/02/2011 tarihinde mal kaçırmak amacıyla devrettiğini, taşınmazın yaklaşık değerinin 2.000.000,00 TL olmasına rağmen tapuda satış bedelinin 50.000,00 TL olarak gösterildiğini belirterek taşınmaza ilişkin yapılan satış işlemlerinin cebri icra yoluyla alacağın tahsiline yetki vermek üzere iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacılardan …’ın gerek asıl dosyada gerekse birleşen 2011/129 esas sayılı dosyada tasarrufun iptalini talep ettiği, ancak yargılama sırasında alacağını diğer davacı …’a temlik ettiği için davasının konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, …, …’ın alacağını temlik almasına rağmen dava hakkını temlik almadığı için ayrıca … bakımından 2011/129 ve esas dosyada hüküm kurulmamasına, davanın açıldığı tarihte davalı …’ın tapu maliki olmadığı görüldüğünden aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar … ve … Petrol Ltd. Şti aleyhine açılan davanın kabulüne, …,… parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin olarak tasarrufun iptaline, Aksaray 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/2666 sayılı dosyasındaki davacı …’un alacağı ile sınırlı olmak üzere 401 ada, 5 parsel sayılı taşınmaz
hakkında haciz ve satışı istemi hakkı tanınmasına,karar verilmiş; hüküm, birleşen 2.davada davacı … vekili ve asıl ve birleşen davalarda davalı … Petrol Turz. Teks. İnş. ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, İİK.’nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Dava konusunun yargılama sırasında davacı tarafından devri halinde HMK’nun 125/2. maddesine göre; devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. Somut olayda da asıl ve birleşen 1.davada davacı alacaklı …; yargılama sırasında alacağını birleşen 2.davada davacı …’a temlik etmiş olup, …’un HMK’nun 125/2.maddesi gereğince dava hakkını da temlik almasına gerek kalmadan doğrudan davacı olarak …’ın yerine geçerek davaya devam etmesi gerekirken mahkemece yargılama sırasında alacağını diğer davacı …’a temlik ettiği için davasının konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve …’un, …’ın alacağını temlik almasına rağmen dava hakkını temlik almadığı için ayrıca … bakımından 2011/129 ve esas dosyada hüküm kurulmamasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; borçlu … Petrol Turz. Teks. İnş. ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından Aksaray 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/576-2015/610 sayılı dosyasında; …’ın davalı şirketten alacağını tahsil için yaptığı Aksaray 1.İcra Müdürlüğü’nün 2011/461 sayılı takip dosyası nedeni ile borcu olmadığına ilişkin olarak menfi tespit davasının açılmış olduğu ve bu dosyada edimin yargılama sırasında yerine getirildiği anlaşıldığından davanın konusunun kalmadığı ve karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davalı borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında edim yerine getirildiğinden işbu davanın da konusuz kaldığı anlaşıldığından sonuç olarak verilen karar doğru ise de;
davacı … dava konusu alacağı temlik almış olduğundan asıl ve birleşen 1.davada da …’un davacı olarak yer alıp yargılama giderlerinin de davacı … lehine hükmedilmesi gerekmektedir.
2-İİK.nun 282. maddesi gereğince tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz 02/02/2011 tarihinde davalı borçlu … Petrol Turz. Teks. İnş. ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı 3.kişi …’a devredilmiş, davalı … tarafından ise 10/03/2011 tarihinde davalı 4.kişi …’a devredilmiştir. Davacı tarafından asıl davada dava ilk olarak davalı … Petrol Turz.Teks.İnş.ve Nak.San.Tic Ltd.Şti. Ve …’a karşı açılmış olup; mahkemece; davacıya taşınmazın devredildiği dava dışı …’ı davaya dahil edip etmeyeceği sorularak buna göre davaya dahil edilerek bu şekilde taraf teşkili sağlanıp davaya devam edilebilecekken yeni bir davanın açılması ve birleşen 1.davada davalılar aleyhine yeniden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-Birleşen 2.dava yönünden yapılan incelemede;
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK. m. 281). Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K. 25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı ).
İİK.nun 282. maddesi gereğince tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buna göre borçlu ile onunla hukuki muamelede bulunun kişi zorunlu hasım konumundadır.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz 02/02/2011 tarihinde davalı borçlu … Petrol Turz. Teks. İnş. ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı 3.kişi …’a devredilmiş, davalı … tarafından 10/03/2011 tarihinde davalı 4.kişi …’a devredilmiş, davalı … tarafından 07/02/2013 tarihinde taşınmaz 1/2 hisseli olarak dava dışı …,…’a devredilmiş, yine onlar tarafından da 01/06/2015 tarihinde dava dışı … Petrol Ürünleri Ltd.Şti.’ne devredildiği anlaşılmıştır.
Öncelikle davalı borçlu … Petrol Turz. Teks. İnş. ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı 3.kişi … zorunlu dava arkadaşı olup taşınmazın borçlu tarafından devredildiği ilk kişi olduğundan davalı 3.kişi … yönünden davanın husumetten reddi doğru değildir.
Ayrıca taşınmaz dava dışı kişilere devredilmiş olup, buna göre; mahkemece davacıdan; taşınmazların devredildiği dava dışı kişileri davaya dahil edip etmeyeceği yada İİK’nun 283/2 maddesine göre davasını bedele dönüştürüp dönüştürmediği sorulmamıştır.
Yapılacak iş, davacıdan dava dışı 5.kişiler … ve … ve 6.kişi … Petrol Ürünleri Ltd. Şti.’ni davaya dahil edip etmeyeceği yada İİK’nun 283/2 maddesine göre davasını bedele dönüştürüp dönüştürmediği sorularak, davaya dahili istenildiğinde, taraf teşkilini tamamlamak aksi durumda ise bedele dönüşme halinde davalıların İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalini gerektirecek yakınlık, tanışıklık borçlunun mali durumunu bilme gibi unsurların varlığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı … vekilinin, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … Petrol Turz. Teks. İnş. ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı … Petrol Turz. Teks. İnş. ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’ne geri verilmesine 09/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.