Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2019/1920 E. 2020/7509 K. 24.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1920
KARAR NO : 2020/7509
KARAR TARİHİ : 24.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

-K A R A R-

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı … vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.11.2020 Salı günü davalı … ve vekilleri … ile … geldi. Davacı ve diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı … ve vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, ölmeden önce borçlu İdris aleyhine takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun taşınmazlarını kardeşi … ’ye devrettiğini belirterek, tasarrufların iptalini istemiştir.
Davanın kabulüne ilişkin karar dairemizin 02.06.2015 tarih, 2014/25122 Esas 2014/8123 Karar sayılı ilamı ile onanmış, davalı … vekilinin karar düzeltim istemi üzerine, 23.05.2017 tarih 2016/2056 Esas 2017/5811 Karar sayılı ilamı ile, dairemiz ilk bozma kararına uyulmakla bozma kapsamında kalan 3 nolu bağımsız bölüm ile ilgili dava davacı yararına kazanılmış hak oluşturmuş olduğundan aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki karar düzeltme isteğinin reddine, İİK’nun 282.maddesine göre tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılması gerektiği, bu kişilerin
zorunlu dava arkadaşı olduğu, somut olayda dava konusu 6 nolu bağımsız bölümün borçlu İdris tarafından önce 24.01.2007 tarihinde dava dışı …’a onun tarafından da davalı …’ye satıldığından, üçüncü kişi konumundaki …’un davaya dahili sağlanarak taraf teşekkülü oluşturulduktan ve bu kişi yönünden de tasarrufun iptali koşulları değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar düzeltme istemi kısmen kabul edilerek karar bozulmuştur. Bozmadan sonra mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında davalı … mirascıları 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/321 Esas 2014/765 Karar sayılı ilamı ile mirascılara mirası red ettiği anlaşıldığından, konunun miras hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gereklidir. Bu durumda, anılan mirasın reddi kararı kesinleştiği belirlenen bu hukuki durumun, mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesinin sağlanmalı, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Açıklanan nedenlerle taraf teşkili sağlanmadan kurulan hüküm isabetli görülmemiştir. Zira mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res’en yapılması gereken işlemlerdendir. Talep üzerine yapılabilirliği bu özelliğini ortadan kaldırmaz.(Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 27.1.1995 gün ve 1995/13145, 1995/947; HGK’nun 29.1.1975 gün 1682-100 ve 3.7.2002 gün 15/572-577 sayılı kararları aynı doğrultudadır)
2. İnceleme konusu kararın 1.bendinde dava konusu 3 nolu bağımsız bölümün 2/148 arsa paylı taşınmazın davalıların murisi …’nun diğer davalı …’na satışına ilişkin 16.03.2007 tarihli satışın iptaline karar verilmiş ise de tapuda böyle bir satış olmadığından kararın infaz kabiliyeti bulunmamakta olup bu husus kamu düzenini ilişkin olduğundan, temyiz edeninsıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği ve taşınmaz borçlu hakkında yapılan icra takibi sonunda 16.03.2007 tarihinde davalı …’ye satıldığından, bu satışın iptaline karar verilmesi gerekiken yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı …’na verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’na geri verilmesine, 24/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.