Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/828 E. 2020/2185 K. 26.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/828
KARAR NO : 2020/2185
KARAR TARİHİ : 26.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin kullandığı motorsiklet ile …plaka sayılı motorsikletin kavşak içinde çarpıştıklarını, müvekkilinin kaza nedeniyle yarallanarak daimi maluliyete uğradığını,… plaka sayılı motorsiklet sürücüsünün asli kusurlu olup aracın kaza tarihini kapsayan geçerli bir … poliçesinin bulunmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile 100,00 TL tedavi ve yol giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 04.11.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini 81.793,40 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili, kazanın meydana gelmesinde asıl kusurlu olanın davacı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu, yerel mahkemece verilen, davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 24.11.2015 gün ve 2014/2166-2015/12668 sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre davanın kabulü ile 81.793,40 TL iş gücü kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davalının sigorta poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 81.793,40 TL işgücü kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Kaza tarihinde yürülükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun “Tazminat miktarının tayini” başlıklı 43. maddesinde(6098 sayılı TBK 51. Md); hakimin,tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş,”Tazminatın tenkisi” başlıklı 44. maddesinde de; zarar gören taraf zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmış; eğer zarar kasten veya ağır bir ihmal ya da tedbirsizlikle yapılmamış ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bırakacak ise hakimin, zarar ve ziyan miktarını hakkaniyete uygun olarak indirebileceği belirtilmiştir.
Eldeki dosyada, Dairemizin yerel mahkemece de uyulmasına karar verilen bozma ilamında; temyize konu kararda motorsiklet kullanan davacı …’nın, kaza anında kaskının takılı olmadığı, kaza nedeniyle kafatasında kırık oluştuğu ve maluliyetinin baş bölgesindeki yaralanmaya ilişkin olduğu, bu nedenle davacının eylemi nedeniyle zararın artmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, mahkemece hesaplanan tazminattan hakkaniyete uygun miktarda bir indirim yapılması gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi doğru görülmeyerek bozma nedeni yapılmış olmasına rağmen, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bozmadan sonra verilen kararda hesaplanan tazminattan mahkemece %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılması gerekirken,bu yön gözetilmeksizin hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.