Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/676 E. 2018/11628 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/676
KARAR NO : 2018/11628
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı … vekili ile davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 21/04/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin oğlu … ‘nın hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 28.05.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini istemiş, 68.312,96 TL olarak talebini ıslah etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, 21/04/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin oğlu … hayatını kaybettiğini ve oğlunu kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile destekten yoksunluk nedeniyle 100,00-TL maddi tazminat ile 25.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini (sigorta şirketinden manevi tazminat talebi olmadığına) istemiş, 49.578,71 TL olarak talebini ıslah etmiştir.
Davalı … AŞ. vekili, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sorumluluğun poliçede yazılı limit ile sınırlı olduğunu, kusur ve zararın ispatlanması gerektiğini belirtmiş, birleşen davada davacı tarafın sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile, 54.650,36 TL’nin dava tarihi olan 29/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen dava yönünden davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 39.662,96 TL’nin davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 02/06/2015 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 21/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen dosyada davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili ile davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, çift taraflı kazada vefat eden kusuru bulunan desteğin kusur oranının tazminatın hesabında gözetilmesinin uygun bulunmasına göre, davacı … vekili ile davalı … şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan 26.02.2016 tarihli raporda desteğin davacı anne ve babasına ilk yıl 1/4, sonraki iki yıl 1/6, sonraki iki yıl 1/7, sonraki 16 yıl 1/8 ve sonraki iki yıl tekrar 1/7 oranında pay ayrılarak hesaplama yapılmış, son dönemde davacı babanın destekten çıkmasından sonra annenin payı 1/5 olarak belirlenmiş, mahkemece tazminat hesabında uygulanan pay oranları uygun bulunarak karar verilmiştir. Desteğinin gelirinden 16 yıldan sonraki iki yılda 1/7 oranında anne ve
babaya ayrılan pay oranı ve son dönemde anne için ayrılan 1/5 pay oranı doğru değildir.
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmayıp, bu konuda aynı bilirkişiden davacı anne ve babaya son iki yıl için (çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir kuralı gözetilerek) anneye ise son dönemde (ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak kuralı gözetilerek) verilecek paylar hususunda yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı … ve davalı … şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı … ve davalı … şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davacı … ve davalı …ye geri verilmesine 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.