Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/6407 E. 2019/1809 K. 20.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6407
KARAR NO : 2019/1809
KARAR TARİHİ : 20.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerin murisi …’un geçirdiği kaza sonucunda vefat ettiğini, murisin kendisini davalı bankaya sigorta ettirdiğini, sigorta poliçesine rağmen riziko gerçekleştikten sonra şirkete yapılan başvurunun reddedildiğini belirterek müvekkillerinin miras payları oranında ve poliçede belirtilen şartlar ile vadeler dikkate alınmak suretiyle toplam 155,000TL’nin ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların murisinin tek taraflı olarak kazaya sebebiyet verdiğini ve ehliyetsiz olduğunu, muris ile müvekkili şirket arasında akdedilen poliçenin…Kaza Siğortası Genel Şartları’na tabi olduğunu ve zararın teminat dışında kaldığını, davacıların faiz talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 46.790,50TL tazminatın kaza tarihi olan 30/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ailem… güvencesinde sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Sigorta poliçesinde, poliçeye konu sigortalının…Kaza Sigortası Genel Şartlarında belirtilen bir kaza sonucu vefatı sonrasında poliçede belirtilen menfaattara defaten 25.000 TL toplu tazminat ödemesi ve 10 yıl boyunca uğradıkları maddi ve manevi zararları tazmin amacıyla her ay ayda 1.000 TL tazminat ödemesi yapılacağı, ayrıca sigortalının eğitim gören çocuğu varsa eğitim masrafları için de 10 yıl boyunca (ilkokul ve üniversite/lisans eğitim dönemi için) her eğitim yılı başlangıcında (Eylül ayında) yıllık 1.000 TL eğitim destek tazminatı ödemesi yapılacağı, birden çok menfaattar veya sigortalının eğitim masrafı alma hakkı olan birden çok çocuğu olsa dahi… Sigorta A.Ş.’nin ödeyeceği tazminatın kişi sayısından bağımsız aylık 1.000 TL maddi ve manevi tazminat ve yılda bir kez 1.000 TL eğitim destek tazminatı ile sınırlı olacağı belirtilmiş olup bu durumda davacılar 25.000 TL defaten ödemeyi, ölüm tarihinden dava tarihine kadar olan aylık ödemeyi ve yıllık eğitim destek tazminatı ödemesini davalıdan talep edebilecektir.
Mahkemece alınan 22.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda, sigorta poliçesine göre hesaplama yapıldığı belirtilmiş ancak ölüm tarihinden hesap raporu tarihine kadar ana para ve faiz hesaplaması yapılmıştır. Oysa davacılar, sigorta poliçesi kapsamında ancak dava tarihine kadar muaccel hale gelen aylık ödemeleri davalıdan talep edebilecektir, yine talep edebilecekleri tazminata da her bir ay için muaccel olduğu tarihten dava tarihine kadar faiz işletilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken, yukarıdaki açıklamalar ışığında bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu muaccel olmayan ayları da içerir şekilde fazla tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, hükme esas alınan 22.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda, poliçede yazılı teminatlar faizleriyle birlikte rapor tarihi olan Ekim 2014 tarihine kadar hesaplanmış olup toplam tazminat miktarı anapara ve faiziyle birlikte 46.790,50 TL olarak belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece hüküm fıkrasında davanın kısmen kabulü ile 46.790,50 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilerek faize tekrar faiz işletilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 16,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.