Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/5938 E. 2018/12554 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5938
KARAR NO : 2018/12554
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı …vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; müvekkillerinden …’nun eşi ve diğer müvekkillerin babası olan …’nun 27.04.2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiğini, murisin sürücü …’ın kullandığı araçta yolcu konumunda bulunduğunu, bu aracın Anadolu Sigorta A.Ş.’ye sigortalı olduğunu, kazanın meydana gelişinde diğer kusurlu olan araç sürücüsünün de … olduğunu, bu aracın da Axa Sigorta A.Ş.’ye sigortalı olduğunu, muris …’nun vefatından önce araç alım satım işi yaptığını, murisin ölümü ile çocukları ve eşinin destekten yoksun kaldıklarını, çocuklarının yetim kaldığını, küçük Can’a babasının ölümünün pedagog tarafından açıklandığını, bu nedenlerle her bir davacı için 10.000,00’er TL’den toplam 40.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 27/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan, her bir davacı için 25.000,00’er TL’den toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Garipoğlu Taşımacılık Tic. Ltd. Şti., … ve …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …; …’nun oğluna ait arabayı kullandığını, …’nun aracın sağ tarafında oturduğunu, karşı araç sürücüsünün aracını emniyet şeridine çektiğini ancak hiçbir ışık ve işaret koymadığını, çarpma sonucunda da oradan uzaklaşmaya çalıştığını, sonradan yakalandığını, kendisinin de yaralanma nedeniyle hastanede yattığını, 9 ay evde tedavi gördüğünü, halen bacağında protez olduğunu, ölen …’in kendisinin arkadaşı olduğunu, olayda kusuru olmadığını,bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili; dava dışı Haznedaroğlu Otomotiv İnş. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı … plakalı aracın şirket nezdinde Trafik Sigortası ile sigortalı olduğunu, olayda müvekkil şirketin kusurunun olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın, müvekkil şirkete 06.11.2008-2009 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 150.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu belirterek ortaya çıkacak sorumluluğun yukarıda açıklanan çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağına, dava tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Ltd. Şti. vekili; davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirkete ait araç sürücüsünün asli ve eşit kusurlu kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bu yüzden kaza tespit tutanağında belirtilen kusur dağılımının doğru olmadığını, davacıların murisinin içerisinde bulunduğu araç sürücüsünün aşırı alkolün etkisiyle (1,6 promil) sağ şerit ve emniyet şeridini ortalayarak seyrettiğini ve asli kusurlu olarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, davanın kabulü
anlamına gelmemek üzere davacıların zararı ve kusurunu ispat etmek zorunluluğunun olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, maddi tazminat davasında; vaki feragat nedeniyle davalı …Ş. ve araç sürücüsü … ile araç maliki Garipoğlu Taşımacılık Tic. Ltd. Şti. hakkındaki dava konusuz kaldığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalılar … ve Anadolu Sigorta A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının ıslah talebi de gözetilerek tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davacı … için 52.828,96TL, davacı … için 11.615,17TL, davacı … için 3.572,79TL’nin sigorta şirketi için dava tarihi olan 30/06/2011 tarihinden, diğer davalı için olay tarihi olan 27/04/2009 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ve sigorta şirketi için poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tahsili ile davacılara verilmesine, davacı … için talep edilen maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasında; davanın kısmen kabulü ile her bir davacı için 10.000,00’er TL olmak üzere toplam 40.000,00TL’nin dava tarihi olan 30/06/2011 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılar …, … ve Garipoğlu Taşımacılık Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile davacılara verilmesin karar verilmiş, hüküm davalı …vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davalı …Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava Borçlar Kanunu’nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ile 47. maddesi gereğince manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nun 96. maddesinde “zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerin tazminat taleplerinin, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulması gerektiği” hükme bağlanmıştır.
Dosya kapsamına göre; murisin resmi olmayan eşi … tarafından …aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesinde … E. sayılı dosya ile dava açıldığı, bu davada eldeki davanın sonucunun beklenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı … şirketi vekilinin olayda zarar gören imam nikahlı eş için de destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiğini ve zararın garameten paylaştırılması gerektiğini savunmasına göre; murisin eş ve çocukları ile imam nikahlı eşin açtığı iki ayrı davanın birlikte değerlendirilmesi, davalı … şirketinin sorumluluğunun yaptığı ödemeler, bakiye limit de dikkate alınarak trafik poliçesi teminatının, zarar görenlerin zararları oranında garemeten paylaştırılması gerekirken KTK 96. maddesi gözardı edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davalı vekili, desteğin hatır için taşınıp taşınmadığı hususunun arıştırılarak tazminattan indirilmesi gerektiğini cevap dilekçesinde savunmuş, mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmaksızın tazminattan hatır taşıması nedeni ile indirim yapılmıştır.
Öğretide hatır taşıması konusunda bir kavram birliği olmadığı gözlemlenmekte, ancak “hatır için ücretsiz taşıma” ve “aracı hatır için ücretsiz kullandırma” tamlamalarının benimsendiği görülmektedir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nın 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıması ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya
yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir. Hakim, tazminattan mutlaka belli bir oranda indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Mahkemece, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK’nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışılması, sonucuna göre hüküm tesisi gerekmektedir.
Somut olayda, davalıya trafik sigortalı araç diğer davalı …. Ltd. Şti.’ye ait olup, müteveffa … davalı şirketin hissedarıdır ve içerisinde bulunduğu aracın, arkadaşı olan davalı … tarafından kullanıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre, yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak taşımanın hatır için olup olmadığı, taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK’nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Somut olayda davalı vekili, vefat edenin, davalı sürücü Hüseyin’in kullandığı araca sürücünün alkollü olduğunu bilerek bindiğini savunmuştur. Nitekim davalı …’in kaza sırasında 1.88 promil alkollü olduğu, dosya kasamından anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, vefat edenin BK’nın 44. maddesi uyarınca, tazminattan indirim yapılması gerekip gerekmediği hususunda karar yerinde tartışılıp değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
5-Yukarıda (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı Anodolu Sigorta A.Ş vekilinin hesap raporuna ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davalı …vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı …Ş vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 7.313,64 TL kalan harcın temyiz eden davalı …’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …Ş.’ye geri verilmesine 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.