Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/5919 E. 2018/12726 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5919
KARAR NO : 2018/12726
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar ve davalı … vekilleri tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde; davalı Lütfi idaresindeki aracın, davacıların murisi idaresindeki motosiklete çarpması sonucu meydana gelen kazada davacıların murisi …’nın vefat ettiğini belirterek, davacı … için 60.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, davacı … için 20.000,00 TL maddi, 80.000,00 TL manevi, davacı … için 40.000,00 TL, diğer davacılar için 10.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, maddi tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talepleri hakkında; davacı … ve Saliha için 7.500,00’er TL, diğer davacılar
için 3.000,00’er TL manevi tazminatın davalı Lütfi’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı … vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı … vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar ve tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında, asıl dava davacıları Döndü ve Saliha ile birleşen dava davacısı Nisanur lehine takdir olunan manevi tazminat miktarlarının düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.227,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 25/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.