Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/5808 E. 2018/12739 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5808
KARAR NO : 2018/12739
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R –

Davacı vekili,12/10/2013 tarihinde … plakalı aracın … sevk ve idaresinde iken kontrolünü kaybetmesi sonucu beton bariyerlere çarptığını, araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını belirterek müvekkilinin geçici ve sürekli maluliyetinin tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile sürekli maluliyet tazminatı olarak 2.000,00-TL tazminata hükmedilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini 74.039,64 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile, %25 hatır taşıması indirimi dikkate alınarak 46.308,85-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, karar davalı vekili ile katılma yolu ile de davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucunda yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazasına konu olup davalıya trafik sigortalı bulunan aracın ticari niteliği bulunmadığı anlaşılmakla; uygulanabilecek faiz oranı da yasal faiz olmalıdır. Bu nedenle mahkemece, hükmedilen tazminata yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken avans faizi işletilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Eldeki davada, davacının, davalıya sigortalı bulunan araçta hatır için taşındığı savunulmuş olup, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 S. TBK mad.51 (BK’nın 43. maddesi) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Ancak somut olayda, dosya kapsamından, sigortalı aracın sürücüsü (dava dışı) …’nin gayrimenkul-devremülk işi yaptığı ve davacının işvereni olduğu, kaza günü araçta davacı ile diğer personelleri de olduğu halde iş için Ayaş’a gittikleri esnada kazanın meydana geldiği anlaşılmış olmakla, bu durumda artık taşımanın hatır taşıması olduğunun kabulü mümkün bulunmayıp, mahkemece bu yön gözardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de, mahkemece karar gerekçesinde, davacının geçici işgöremezlik zararı yönünden hüküm kurulmayacağı belirtilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasının 1. bendinde geçici işgöremezlik ibaresinin kullanılması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 25/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.