Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/5730 E. 2018/12574 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5730
KARAR NO : 2018/12574
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı şirkete trafik sigortalı tır römorkunun davalıya ait tır parkında park halinde iken tır parkının dış demirlerinin kesilerek tır römorkunun bazı parçalarının çalındığını, bu nedenle sigortalıya 5.057,00 TL ödeme yapıldığını, söz konusu olayda davalının kusurlu bulunduğunu belirterek davalı hakkında başlatılan takibe itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı nedeni ile davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak; zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalının muhafaza sorumluluğu altındaki otoparkta bulunan aracın bazı parçalarının çalınması nedeni ile ilgili zararın kasko sigorta poliçesi nedeniyle sigortalısına ödenen alacağın T.T.K. Hükümlerine göre rücuan tahsili istemine ilişkindir. Davacıya sigortalı araç davalının otoparkına park edilmiş ve hırsızlık olayı 07.01.2010 tarihinde gerçekleşmiş, mahkemece 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davacının sigortalısı ile davalı arasındaki ilişki vedia ilişkisi olup, davacıya sigortalı aracın parçalarının davalı otoparkında bulunduğu sırada çalındığı sabittir. Davalının vedia sözleşmesi gereğince BK’nun 125. maddesi hükümleri gereğince sorumluluğu bulunduğu, sigorta ../…

bedelini ödeyen sigortacının da zararına yol açan kişi aleyhine sigorta ettirenin halefi sıfatıyla açacağı rücu davasının zamanaşımının sigortalının aynı kişiye karşı açacağı davanın zamanaşımına tabi olduğu, vedia sözleşmesinde zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu açıktır. Kaldı ki; söz konusu olayda ceza zamanaşımı süresi uygulandığında da zamanaşımının dolduğundan bahsetmek yine mümkün olmayacaktır.
O halde zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alınmak suretiyle esasa girilerek toplanacak delillere göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.