Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/5540 E. 2018/10589 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5540
KARAR NO : 2018/10589
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, davalının ana yol üzerinde gerekli güvenlik önlemlerini almadan çalışma yapması sonucu yola kaya parçalarının düşmesi sebebiyle müvekkili aracıyla seyir halinde iken aracın hasarlandığını, kaza sebebiyle müvekkilinin korku ve panik yaşadığını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davacının … İdare Mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK.nun 20. maddesinde belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … İdare Mahkemesine gönderilmesine, yargılama gideri, harç, vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle hizmet kusuruna dayanılarak açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme, görev hususunda yapacağı inceleme sonucunda görevsiz olduğu kanısına varırsa görevsizlik kararı verir. Mahkeme, görevsizlik kararında görevli mahkemeyi bildirmeli ve dava dosyasının bu görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermelidir. Yargı yolu bakımından verilen görevsizlik kararlarında ise mahkeme, davanın 6100 Sayılı HMK’nin 114/1-6. maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK’nin 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesiyle yetinmelidir. Hukuk mahkemesinin, ayrıca idari mahkemelerden hangisinin görevli olduğuna ve dava dosyasının bu idari mahkemeye gönderilmesine ve yapılan yargılama giderlerinin idare mahkemesince değerlendirilmesine dair karar vermesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1, 2, 3 ve 4 nolu bentlerinin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine 1 nolu bent olarak “Davanın HMK 114/1-b. maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine,” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.