Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/4366 E. 2019/639 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4366
KARAR NO : 2019/639
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı …Ş yönünden kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı …Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 19.06.2013 günü davalı …ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı davacının yolcu olduğu araç ile davalı …Ş’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı kazada davacının yaralandığını, iş gücü kaybına uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL geçici ve 500,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsilini istemiş, 09/12/2014 havale tarihli dilekçesi ile davayı davalı …Ş yönünden ıslah etmiş ve dava değerini 81.115,83 TL’ye çıkarmıştır.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın davalı …Ş yönünden kabulü ile 81.115,83 TL’nin 25/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …Ş’den alınarak davacıya verilmesine, davalı …yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı …Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı …Ş vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacının ../…
işgücü kaybından kaynaklanan zararının hesabında, hesaba esas alınacak gelirinin belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının, aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresini, bakiye yaşam süresi varsa kalan sürenin de pasif çalışma devresini oluşturduğu; işgücü kaybı nedeniyle tazminatın hesabında, pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulü gerektiği, Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasında esas ücrete dâhil edilemez.
Somut olayda, kaza tarihinde 11 yaşında olan davacının pasif dönemi 2062 yılında başlayacaktır. Hükme esas alınan 25.09.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda aktif ve pasif dönem ayrımı yapılmaksızın pasif dönem için de hesaplama asgari geçim indirimi dahil edilmiş asgari ücret üzerinden yapılmıştır. O halde, mahkemece aynı bilirkişiden davacının pasif dönemi için asgari geçim indirimi olmaksızın asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması için ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …Ş.’ye geri verilmesine 24/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.