Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/433 E. 2018/12550 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/433
KARAR NO : 2018/12550
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; davalı …Ş. tarafından davalı …’ya ait aracın … vadeli KTK Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, 01.05.2008 olay tarihinde davalı …’nın diğer davalı … Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri Özel Eğitim Turizm Lojistik San. Ltd. Şti.’nin gazete dağıtımından (Yaysat) dönerken, araç sürücü/davalı …’nın sevk ve idaresinde iken yaya davacılara çarptığı, olay sonucu davacıların yaralandığı bu yaralanmaya bağlı olarak geçici ve sürekli iş göremez kaldıklarından bahisle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davacı … yönünden 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı şirket ve davalı …’dan, davalı … yönünden 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı şirket ve davalı … ‘dan, her iki davacı yönünden 01.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …; davacıların kazada kusurlu olduğunu, basit müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralandıklarını, taraflara maddi ve ayni gıda yardımında bulunulduğunu, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu, maddi zararın nelerden ibaret olduğunun kanıtlanması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …vekili; kazaya karışan aracın o tarihte müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun teminat limiti, kusur ve gerçek zarar ile sınırlı olduğunu, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 59. maddesine göre tedavi giderleri ve benzeri taleplerin teminat dışında bulunduğunu, maluliyet var ise Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenmesi gerektiğini, olayda faizin ancak yasal faiz olabileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Dağıtım Ltd.Şti temsilcisi; zamanaşımı ve yetki itirazında bulunduklarını, dava konusu olay ile ilgili olarak sorumluluklarının bulunmadığını, kaza tarihinde şirketlerinde çalışan …’nın olaydan sorumlu olduğunu, aracın da …’ya ait olduğunu, kendilerinin işleten sıfatının bulunmadığını, aracın kendilerine ait olmadığını ve kendilerinin kiraladığı bir araç da olmadığını, davalı sürücünün 30.07.2008 tarihinde işten ayrıldığını, kazanın şirketlerinin iş faaliyetlerinin icrası sırasında meydana gelmediğini, davacıların maddi kayıplarını ispat edemediğini, talep edilen maddi manevi zararın fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacılar tarafından davalı … Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri Özel Eğitim Turizm Lojistik San. Tic. Ltd.Şti aleyhine açılan davanın reddine, davacılar tarafından davalı … ve …aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davacı … için 306,54 TL, davacı … için 610,28 TL olmak üzere toplam 916,82 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı …’dan 01/05/2008 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle, davalı …den dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, davacı
… için 3.000,00 TL, davacı … için 4.000,00 TL olmak üzere, toplam 7.000,00 TL manevi tazminatın 01/05/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı 1.980,00 TL olup, davacı … yönü ile hükmedilen maddi tazminat miktarı 306,54 TL, davacı … yönü ile hükmedilen maddi tazminat 610,28 TL olduğundan karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Açıklanan nedenlerle davalı …’nın davacılar lehine hükmedilen maddi tazminat miktarı yönü ile temyiz istemlerinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı …’nın yerinde görülmeyen tüm temyiz istemlerinin, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz istemlerinin reddine, karar vermek gerekmiştir.
3-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir
şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir. Görüldüğü gibi sözkonusu maddede araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi de meydana gelen zarardan sorumlu tutulmuştur. Bu bakımdan motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında işletilmesi halinde yani aracın işletilmesine katılma halinde girişimci işleten ile birlikte sorumlu olacaktır.
Somut olayda kazaya karışan aracın davalı … Dağıtım Ltd.Şti. adına faaliyet gösterdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı … davalı şirkette şoför olarak çalışmaktadır. Bu durum davalı şirketin de kabulündedir. Ayrıca yargılama sırasında dinlenen tanık … da beyanında, Yay-Sat şirketinde gazete dağıtım elemanı olarak çalıştığını, olay günü davalı …’a ait araçla gazete götürdüklerini, dönüş yolunda kazanın meydana geldiğini, ifade etmiştir.Buna göre davalı gazete dağıtım şirketinin KTK’nın 85/I. maddesi gereğince sorumluluğu bulunduğunun kabulü gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
4-Davacı taraf, davacı …’ın kazada yüzünden yaralandığını, bu yaralanması nedeniyle yüzünde sabit iz kaldığını, kalıcı maluliyet meydana geldiğini belirterek, ATK 3. İhtisas Kurulu’ndan yeniden rapor alınmasını talep etmiştir.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Ana Bölüm Dalı Başkanlığının 06/06/2013 tarih ve 789 sayılı raporuna göre 01/05/2008 tarihinde geçirmiş oldukları kaza sonucu 1979 dğ.lu …’ın yaralanması nedeniyle vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, 1 ay süre ile iş göremezlik halinde kalacağı, 1965 dğ.lu …’ın yaralanması nedeniyle vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, 2 ay süre ile iş göremezlik süre halinde kalacağı belirlenmiş, davacı …’ın önceki tedavi dosyaları, raporları incelenmiş, davacı … yönü ile sabit iz değerlendirmesi yapılabilmesi için olay tarihinden 6 ay geçtikten sonra muayene edilmek üzere, kuruma gönderilmesi gerektiği, belirtilmiştir. Davacı …’ın yüzünde oluşan izin sabit iz olup olmadığı hususunda yeniden rapor alındıktan sonra, bu zararın gideriminden
davalıların sorumlu olduğunun gözetilmesi gerekirken eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
5-(4)nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre, davacı … yönü ile maddi ve manevi tazminat miktarına ilişkin davacı vekilinin temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’nın temyiz istemlerinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’nın yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin, davacılar vekilinin sair temyiz istemlerinin reddine, (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 337,67 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına, 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.