Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2018/4309 E. 2018/12736 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4309
KARAR NO : 2018/12736
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini yitirmesi sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, kaza neticesinde muris … ‘in vefat ettiğini, kazaya karışan aracın davalı şirket nezdinde ZMMS poliçesi bulunduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir müvekkili için 1.000,00’er TL olmak üzere toplamda 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında talebini yükseltmiştir.
Davalı vekili, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın kusurlu olduğunu, kendi kusurundan yararlanamayacağını, müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı … için 161.760,39 TL, davacı … için 9.357,37 TL, davacı … için 17.937,57 TL destekten yoksunluk tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine yöneliktir.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 51.maddesinde; hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; 52.maddesinde ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
Somut olayda; araç sürücüsü … ‘ın 1,42 promil alkollü olduğu tespit edilmiş, sürücü, savcılık soruşturması aşamasında vermiş olduğu 10/03/2014 tarihli ifadesinde; olay günü kaza öncesinde destek … ile birlikte alkol(rakı) alarak piknik yaptıklarını belirtmiştir.
Bu durumda, davacıların desteğinin, sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binmiş olması nedeniyle olayda müterafik kusuru söz konusudur. Mahkemece tazminat miktarı belirlenirken, Dairemiz uygulamalarına göre; desteğin müterafik kusuru olması durumunda %20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Buna göre; mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen zarar miktarı
üzerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak tazminatı belirlemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.